20. Hukuk Dairesi 2013/10604 E. , 2014/1868 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kaynarca Köyünde 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, dava konusu 120 ada 564 parsel sayılı taşınmaz 1980 tarih 657 sayfa nolu tapu kaydına istinaden 3247.99 m2 yüzölçümü ve ham toprak vasfı ile, 120 ada 565 parsel sayılı taşınmaz ise yine 1980 tarih 657 sayfa nolu tapu kaydına istinaden 5627.95 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile kadastro tesbit tutanakları oluşturularak, kadastro tesbit tutanaklarının beyanlar hanesinde nitelikleri ve kullanıcıları belirtilmek suretiyle Maliye Hazinesi adına tesbit edilmiştir.
Davacılar, Ortaoba Köyü 120 ada 564 ve 565 paftada kayıtlı zeytinlik ve kamping olarak işlettikleri ve dedelerinden kalma arazinin zilyedi olduklarını, son yapılan kadastro tesbitinde davacı ..."a ait olan yer oğlu .... ...."a, davacı ..."a ait olan yer ise ... adına tesbit edildiğini, bundan başka ... ve .... ...."a ait yerlerin gerçeğe uygun biçimde ayrılmamış olduğunu, ..."a olması gerekenden çok daha az yer verildiğini, ayrıca, dava konusu parsellerin orman dışına çıkartılan toplam miktarının da gerçeğe uygun olarak tesbit edilmediğini, arazilerinin harita ve kadastro mühendisi tarafından çizilen durum haritasına göre yeniden tesbit edilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak tahdit dışına çıkarma işleminin kanun uyarınca Hazine adına olabileceğinden gerçek kişilerin bu yönde dava açmalarında hukukî yarar bulunmadığından ve taşınmazın orman tahdidi içinde kalıp niteliğini kaybetmediğinden bahisle, davanın reddine dair karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında 3116 sayılı Kanun gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmakta olup dava konusu parseller Devlet Ormanı içinde tespit edilmiştir. Daha sonra 1976 yılında 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılmış ve dava konusu parseller Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporu ile toplanan deliller karşısında, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, kadastro hâkimi infaz edilebilir ve doğru sicil oluşturmak zorunda bulunduğundan, tutanak asıllarının sicil oluşturmak üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesi hususu doğru görülmemiş ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama
yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında “davanın reddine” cümlesinden sonra gelen, “Karar kesinleşince dosyanın ve tutanak asıllarının doğru sicil oluşturulmak üzere Burhaniye Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine” denmek suretiyle oluşturulan 1. paragraf çıkartılarak yerine “120 ada 565 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla 2/B parseli olarak, beyanlar hanesindeki şerhlerle birlikte, Hazine adına tespit gibi tesciline” ve “120 ada 564 parsel sayılı taşınmazın zeytinlik vasfıyla 2/B parseli olarak, beyanlar hanesindeki şerhlerle birlikte, Hazine adına tespit gibi tesciline” ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K."nun 438/7. maddesine göre hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/02/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.