10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10380 Karar No: 2016/15502 Karar Tarihi: 26.12.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/10380 Esas 2016/15502 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/10380 E. , 2016/15502 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının boşanmış olduğu dönemde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle o dönemde Kurum tarafından ölüm aylığının kesilmesine ilişkin işlemin iptali,ölüm aylığını almayı hak ettiğinin tespiti ile kesilen aylıkların kesilme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 28.06.2006 tarihinde kesinleşen davacıya, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla 506 sayılı Kanun kapsamında bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca kesildiği anlaşılmakta olup, Mahkemece yapılan yargılama sonunda yazılı biçimde hüküm tesis edilmiştir. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, davacı ile boşandığı eşinin boşandıkları dönemde fiilen birlikte yaşamaya devam edip etmediklerinin araştırılmasını teminen SGK ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Denetmen Yrd.... tarafından düzenlenen 27.02.2014 tarih ve 2014/MC/17 sayılı Araştırma Raporunun 1. sayfasında “3.1. Tespit Edilen Hususlar” yan başlıklı 3.1.2. maddedeki açıklama kısmında No:41 de oturan ve isim ve imza vermek istemeyen bir bayan olarak ifade edilen komşunun kimliğinin Mahkemece tespit edilerek tanık olarak dinlenilmesi ile yine bu tanık haricinde uyuşmazlık konusu dönemde boşanan eşlerin adreslerindeki diğer komşularının da tespit edilerek istem hakkında düşünce edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, davacı talebinin tahkiki ve işin esası incelenmek suretiyle araştırma yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.