3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9847 Karar No: 2019/4651 Karar Tarihi: 06.03.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9847 Esas 2019/4651 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinin ardından sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle tekrar yargılanmasına karar vermiştir. Ancak mahkeme, sanık hakkında yeniden değerlendirme yapmadan hüküm vererek savunma hakkını kısıtlamıştır. Ayrıca, olayda ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği tam olarak tespit edilemediği için haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiği belirtilmesine rağmen göz ardı edilmiştir. Mahkeme kararının yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri olarak 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi 2018/9847 E. , 2019/4651 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olması üzerine, dosyayı ele alan mahkemece öncelikle duruşma açılıp sanığın usulüne uygun davetiye ile duruşmaya çağrılarak, sonucuna göre sanık hakkında yeniden yapılacak değerlendirme sonucu 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesine uygun olarak hükmün aynen açıklanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde duruşma açılmaksızın ve davetiye ile çağrılmaksızın tensiple dosya üzerinden hüküm verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması, 2) Taraflar arasında karşılıklı yaralama öncesi tartışmanın yaşandığı olayda, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunun tam olarak tespit edilemediği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre; 3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.03.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.