8. Hukuk Dairesi 2012/3316 E. , 2012/5483 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasında mahkemenin görevsizliğine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 20.12.2011 gün ve 152/1124 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, kadastro çalışmalarında vekil edeni adına tespit edilen 149 ada 15 parselin devamında ve zilyetliğinde olan bir kısım taşınmaz bölümünün davalı adına tespit edilen aynı ada 16 parsel dahilinde bırakıldığını açıklayarak, 149 ada 16 parselin davalı üzerindeki tapu kaydının 12,50 m2 kısmının iptaliyle vekil edeni adına kayıtlı parsele eklenerek tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, iddiaların gerçek dışı bulunduğunu, Zonguldak 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/729 Esas sayılı dosyasıyla elatmanın önlenilmesi davası açıldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu taşınmazın kadastro tespit tutanağında belirtilen harca esas değeri itibariyle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 149 ada 16 parsel; senetsizden yirmi yılı aşkın zilyetliği nedeniyle 1679,37 m2 yüzölçümü ve iki adet iki katlı kargir ev ve bahçe vasfıyla 26.1.2008 tarihinde davalı adına tespitle, itirazsız 6.5.2008 tarihinde kesinleşerek davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Dava dışı aynı ada 15 parsel ise, yine senetsizden kadastro çalışmalarında davacı adına tespit olmuştur.
Davacı, uyuşmazlık konusu parselin 12,50 m2"sinin zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 1. maddesi hükmüne göre mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir ve mal varlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkeme dava konusunun açıldığı tarihteki değerine göre saptanır. Davacı, dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu taşınmazın değerini (12,50 m2) 600 TL olarak belirtmiştir. Mahkemelerin görevine ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup, kural olarak yargılamanın her aşamasında itiraz üzerine veya re"sen nazara alınır. Dava konusu taşınmaz bölümünün dava tarihi itibariyle bildirilen değerine göre uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gözden kaçırılarak, nizalı parselin kadastro tutanağının ilgili sütununda saptanan (taşınmazın tümüne ilişkin) değerinin dava değeri olarak kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Mahkemece, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanarak uyuşmazlığın esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III- 3. bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.