Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1906
Karar No: 2016/5271
Karar Tarihi: 26.04.2016

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/1906 Esas 2016/5271 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2016/1906 E.  ,  2016/5271 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında; kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçu ile resmi belgede sahtecilik suçlarından beraat, sanık ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-e-son, 43/1, 62/1, 52/2-4, 53/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis ve 3 .860 TL adli para cezası, resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK"nın 207/1, 43/1, 62/1, 53/1. maddeleri ile CMK"nın 231. maddesi uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin, sanık ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-e-son, 168/1, 62/1, 52/2-4, 53/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 1.020 TL adli para cezası, CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması, resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK"nın 207/1, 62/1, 53/1. maddeleri ile CMK"nın 231. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, suça sürüklenen çocuk ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-e-son, 35/2, 31/3, 62/1, 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 20 TL adli para cezası, CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması, resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK"nın 207/1, 31/3, 62/1. maddeleri ile CMK"nın 231. maddesi uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılması.

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklardan ..."ün serbest muhasebeci ve mali müşavir olduğu, sanık ..."ın ise sanık ..."ın çalışanı olduğu, bu sanıkların, sanık ..."nin ortağı olduğu şirkette fiilen çalışmalarına rağmen sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ..."ı 2008 ve 2009 yılları arasında sigortalı olarak gösterip gerçeğe aykırı olarak “Sosyal Sigortalar Kurumu İş Yeri Bildirgesi” tanzim edip katılan kuruma vermek suretiyle kurumu zarara uğrattıkları, sanık ..."un da kızı olan sanık ..."in gerçeğe aykırı biçimde sigortalı olarak gösterilmesine aracı olduğu, böylelikle sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
    1-)Sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ... yönünden yapılan incelemede;
    Sanık ile suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" dair kararın temyiz kabiliyeti olmayıp itirazı kabil kararlardan olması ve... Ağır Ceza Mahkemesinin 30/12/2013 gün ve 2013/1283 değişik iş sayılı kararı ile bu husus değerlendirilip itiraz reddolunmakla; dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
    2-)Sanıklar ..., ... ve ... yönünden yapılan incelemede;
    Sanık ..."ye ait işyerinin idare ve vergi mevzuatına uygun olarak kurulmuş bulunan gerçek bir işyeri olması, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"na verilmiş bulunan işe giriş bildirgesinin sahte olmaması, sigorta primlerinin bir kısmının ödenmiş bulunması, ödenmeyen kısma ilişkin olarak ise ilgili kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması nedenleriyle katılan kurumun zararından da bahsedilemeyeceği hususları nazara alındığında, sanıklara yüklenen suçların unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    3-)Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
    1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "Sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2.640 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    4-)Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
    Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, katılan vekilinin itirazı üzerine Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesince söz konusu kararın kaldırıldığı anlaşılmış olup; zamanaşımı süresi içerisinde bu suç ile ilgili olarak yeniden hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    a)Nitelikli dolandırıcılık suçu ile ilgili olarak;
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Genel Sağlık Sigortalısı Sayılanlar” başlıklı 60. maddesinde ikametgahı Türkiye"de olan kişilerden, Kanun"un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler ile isteğe bağlı sigortalı olan kişiler genel sağlık sigortalısı sayılmışlardır.
    Genel sağlık sigortası geçiş sürecinin sona erdiği 01/01/2012 tarihinden itibaren hiçbir sosyal güvencesi olmayan ve Türkiye’de yaşayan Türk vatandaşları ile Türkiye’de bir yıldan fazla ikamet eden yabancı uyruklu vatandaşların Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamına alınarak durumlarına göre yalnızca genel sağlık sigortası primi ödeyerek sağlık hizmetleri karşılanacaktır.
    5510 sayılı Kanun"un 67. maddesi sigortalıların sağlık hizmetlerinden yararlanma şartlarını, sigortalılık süresi, ödeme gün sayısı, prim borcu bulunup bulunmadığı gibi bazı koşullara bağlamış ise de; 18 yaşını doldurmamış olan kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler, trafik kazası halleri, acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 63. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan, kişilerin hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile insan sağlığına zararlı madde bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ve (c) bendinde yer alan analık nedeninden kaynaklı ayakta veya yatarak yapılan tıbbi bakım ve tedavi giderlerine yönelik sağlanan sağlık hizmetleri, 75. maddede sayılan afet ve savaş ile grev ve lokavt halleri bu koşullardan bağışık tutulmuştur.
    Sanık ..."ye ait işyerinin idare ve vergi mevzuatına uygun olarak kurulmuş bulunan gerçek bir işyeri olması, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"na verilmiş bulunan işe giriş bildirgesinin sahte olmaması, sigorta primlerinin bir kısmının ödenmiş bulunması, ödenmeyen kısma ilişkin olarak ise ilgili kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması nedeniyle katılan kurumun zararından da bahsedilemeyeceği hususları nazara alındığında, sanığa yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    b)Kabule göre de;
    Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-e, 43/1, 62/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına hükmedildiği ve bu cezadan başkaca artırım veya indirim de yapılmadığı halde, sonuç hapis cezasının 3 yıl 9 ay olarak gösterilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi