19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11681 Karar No: 2016/24025 Karar Tarihi: 28.12.2016
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/11681 Esas 2016/24025 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5846 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı doğrultusunda, suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu göz önünde bulundurularak, sanık hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Hapis cezasına mahkum olan sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümleri iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, TCK'nın 43/1 ve 53. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri.
19. Ceza Dairesi 2016/11681 E. , 2016/24025 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; sanık hakkında açılan ve asıl dosya ile birleştirme kararı verilerek görülen Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2011/9347 esasına kayıtlı olarak 26/02/2014 tarihli onama kararı ile kesinleşen dava dosyalarının incelenmesinde, kamu davalarına konu suçların işlendiği tarihler arasında hukuki kesintinin gerçekleşmemiş olması karşısında, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işlediği anlaşıldığından, sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca uygulama yapılması yerine ayrı ayrı hüküm kurulması, 2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yeniden yapılacak yargılamada CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.