
Esas No: 2019/11775
Karar No: 2021/109
Karar Tarihi: 20.01.2021
Danıştay 10. Daire 2019/11775 Esas 2021/109 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/11775
Karar No : 2021/109
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İnş. Taah. Bar. Gıda İth. ve İhr. San.Tic.Ltd.Şti.
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Çankaya ilçesi, ... Caddesi, No: ... adresinde "... Türkü Evi" adı altında faaliyet gösteren iş yerinin, 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 11. maddesi, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve Ankara Valiliğinin ... tarih ve ... sayılı genelgesi uyarınca eksiklikler giderilinceye kadar süresiz olarak kapatılmasına ilişkin Ankara Valiliğinin 24/03/2018 tarihli valilik makamı olurlu işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 9. ve 11. maddelerinde yer alan düzenlemelerin getiriliş amacı göz önünde bulundurulduğunda, her ne kadar davacı şirket tarafından işletilen iş yerinde yapılan denetimler sonucunda birtakım usulsüzlük ve eksiklikler tespit edilmiş olsa da bunların kamu düzenini olumsuz etkileyebilecek veya şiddet olaylarının yaşanmasına neden olabilecek nitelikte olmadığı, tespit edilen konularda ilgili mevzuatı uyarınca gerekli işlemler yapılarak öngörülen idari yaptırım veya tedbirlerin uygulanabileceği açık olmakla birlikte tespit edilen hususların 2935 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği hususları dikkate alındığında, anılan Kanun uyarınca davaya konu iş yerinin eksiklikler giderilinceye kadar süresiz olarak kapatılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu ... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davalı idareye iadesine, 20/01/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan hâliyle 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında “Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, ... "b) Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde, Milli Güvenlik Kurulunun görüşünü de aldıktan sonra; Yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir." hükmüne, "Şiddet Hareketlerinde Alınacak Tedbirler" başlıklı Üçüncü Bölümünün 11 inci maddesinde "Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince olağanüstü hal ilanında; genel güvenlik, asayiş ve kamu düzenini korumak, şiddet olaylarının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla 9 uncu maddede öngörülen tedbirlere ek olarak aşağıdaki tedbirler de alınabilir:
..." hükmüne, "Alınacak tedbirler" başlıklı 9 uncu maddesinde ise "... c) Gazino, lokanta, birahane, meyhane, lokal, taverna, diskotek, bar, dansing, sinema, tiyatro ve benzeri eğlence yerleri ile kulüp vesair oyun salonlarını, otel, motel, kamping, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerini denetlemek ve bunların açılma ve kapanma zamanını tayin etmek, sınırlamak, gerektiğinde kapatmak ve bu yerleri olağanüstü halin icaplarına göre kullanmak, ..." hükmüne yer verilmiştir.
Bilindiği üzere, 21/7/2016 tarihli ve 29777 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Anayasanın 120 nci maddesi ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmiştir.
Dava konusu işlemin 2935 sayılı Kanunun yukarıda alıntılanan 9 uncu ve 11 inci madde hükümlerinin verdiği yetki çerçevesinde genel güvenlik, asayiş ve kamu düzenini korumak, şiddet olaylarının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla tesis edildiği anlaşıldığından, anılan işlemin iptaline yönelik ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.