1. Ceza Dairesi 2019/385 E. , 2019/1672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
ÖLDÜRÜLEN : ...
KATILANLAR : ..., ..., ...
SUÇ : Çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs
HÜKÜM : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi"nin,
İnegöl Ağır Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 gün ve 2016/40-2018/19 sayılı Kararını istinaf incelemesi sonucu yaptığı inceleme sonrasında,
TCK.nin 82/1e-h maddeleri gereği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası,
TCK.nin 102/2-3-a, 35/2. maddeleri uyarınca 13 yıl 6 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında, maktul ..."a yönelik nitelikli kasten öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin, sanık müdafii ve katılan bakanlık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 30/07/2018 gün ve 2018/1381 Esas, 2018/1682 sayılı Kararının, sanık müdafinin, vasfa, cinsel ilişkiye girilmediğine, takdiri indirim nedenlerinin uygulanması gerektiğine, beraat etmesi gerektiğine, katılan bakanlık vekilinin cinsel saldırı suçunun tamamlandığına, takdiri indirim nedenlerinin uygulanmaması gerektiğine, üst sınırdan hüküm kurulması gerektiğine, vekalet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkin sebeplerle temyiz edildiği görülmekle, bu sebeplerle sınırlı olarak yapılan temyiz incelenmesinde, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Mahkemenin kabul ve takdirine göre, sanık müdafiinin ve katılan bakanlık vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın akıl hastası olup olmadığı hususu ile ilgili olarak, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden alınan rapor ile Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinden ve 4. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan raporlar arasında çelişki bulunduğundan, sanığın, Adli Tıp Üst Kuruluna gönderilerek, muayenesi yapıldıktan sonra, Adli Tıp Üst Kurulundan rapor aldırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Usul ve yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 19/03/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.