Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/12993 Esas 2012/1496 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12993
Karar No: 2012/1496
Karar Tarihi: 06.02.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/12993 Esas 2012/1496 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2011/12993 E.  ,  2012/1496 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Paydaşlıktan çıkarma

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlıktan çıkarma davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, bir adet taşınmazda davalının paydaşlıktan çıkarılması istemine ilişkindir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili, dava dilekçesinde, dava konusu ... ada ... parselde paydaş olduklarını, davalının dava konusu taşınmaz ile ilgili yapılacak işlemlerde davacılarla ortak hareket etmediğini, davalının davranışları nedeniyle davacıların zarar gördüğünü, davalının dava konusu taşınmaz üzerindeki haklarının sebepsiz sürüncemede kalmasına neden olduğunu davalının bu davranışları ile davacılar için paylı mülkiyet ilişkisini çekilmez hale getirdiğini belirterek TK. 696. maddesi gereğince davalının payının dava tarihindeki değeri üzerinden davacılara devredilerek davalının paydaşlıktan çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Paydaşlığın giderilmesi ve paydaşlıktan çıkarma davaları amacı ve sonucu itibariyle farklılık göstermekte ise de uyuşmazlığın çözümü için izlenecek yol ve yapılacak araştırma, inceleme açısından benzerlikler taşımaktadır. Gerçekten konunun düzenlendiği TMK.nun 696.maddesinde (MK 626/a) açıklanan yönteme göre paydaşlıktan çıkarma davasında da paydaşlığın giderilmesi davasında olduğu gibi öncelikle paydaşlıktan çıkarılması istenen paydaşın payını karşılayacak kısmın maldan ayırmaya olanak bulunup bulunmadığının yani payın aynen ayrılmasının mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Bu hususun tesbiti için izlenen yol malın aynen bölüşülmesi (aynen taksim) suretiyle paylı mülkiyetin sona ermesi davasındaki yolun aynısıdır. Paydaşın payının aynen ayrılmasına olanak bulunmadığının anlaşılması halinde bu payı isteyen paydaş da bulunmazsa hakim, davalıya payını devretmesi için bir süre belirler ve bu süre içinde devredilmeyen payın açık artırmayla satışına karar verir. Paydaşlıktan çıkarma davalarında da paydaşlığın giderilmesi davasında olduğu gibi paya ait satış kararı cebri icra yoluyla paraya çevirmeye ilişkin hükümler uyarınca yerine getirilir. Bu benzerlikler nedeniyle yasa koyucu eski M.K.nun 626.maddesine 14.11.1990 tarih 3678 Sayılı Kanunla eklenen 626/a maddesinde yapılan bu yeni düzenlemede bu dava türü için görevli mahkeme hakkında özel bir düzenleme yapılmasına gerek görmemiştir. Tüm bu nedenlerle 14.11.1990 tarih 3678 Sayılı Kanunla eklenen eski M.K.nun 626/a maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar Dairemizin yerleşen ve devamlılık gösteren içtihatlarında yasa koyucunun görev hususunda düzenleme yapmaması
    ve yasa düzenlemesi dikkate alınarak bu tür davalara bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu kabul edilmiştir. Açıklanan bu olgular karşısında görevli mahkemenin paydaşlığın giderilmesi davalarında olduğu gibi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü ile davanın esasının incelenmesi gerekirken aksi görüşle görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.