8. Hukuk Dairesi 2018/4166 E. , 2019/5832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 612 ada 12 parsel sayılı taşınmazın vekil edenine ait olduğunu, davalının söz konusu taşınmaza müdahalesinin bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 01.10.2006-31.05.2008 tarihleri arası 13.550 TL ecrimisil bedelinin işgal tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteğinde bulunmuştur.
Davalı, beyanda bulunmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu edilen 01.01.2006-31.05.2008 dönemine ait 13.270,66 TL ecrimisilin işgal başlangıç tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, davacı tarafa verilmesine ve fazlaya ilişkin isteminin ise reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mülkiyete dayalı ecrimisil isteğine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapasımı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 612 ada 12 parsel sayılı taşınmazın "... Vakfı" adına tapuda kayıtlı olduğu, davalının çaplı taşınmaza kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı, ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/209 Esas sayılı dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhine 20.11.2006 tarihinde elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli dava açıldığı, mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 29.12.2012 tarihli ve 2012/12 Karar sayılı karar ile davalının 612 ada 12 parselde siciline kayıtlı taşınmaza vaki elatmasının önlenmesine, taşınmazdan tahliyesine, ecrimisil davasının kısmen kabulü ile (22/02/2006 ile 30/09/2006 tarihleri arasındaki dönemde) “2.180,00 TL ecrimisil bedelinin işgalin başlangıç tarihi olan 22/02/2006 tarihinden 30/09/2006 tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmesine rağmen, mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği tam olarak dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Ayrıca ilgili dava dosyasında en son dönem (2006 yılı) aylık ecrimisil değerinin takriben 300,00 TL olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Ecrimisil davaları haksız fiil benzeri davalar olup, ecrimisil miktarının en çoğu tam kar mahrumiyeti, en azı ise asgari kira bedelidir.
Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamaları doğrultusunda önceki dönem için belirlenen ecrimisil miktarına Üretici Fiyat Endeksinin (ÜFE) tamamı yansıtılmak suretiyle belirlenecek miktardan az olmamak koşuluyla, bulunacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekir. Eğer kesinleşen döneme ÜFE uygulanmadan ecrimisil hesabı yapılacaksa bunun nedenleri bilirkişi raporunda somut verilerle açıkça belirlenmelidir.
Yine, Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre; aynı yere ilişkin olarak önceki dönem ecrimisil bedeline ilişkin sonuçlanmış davalar bulunduğu takdirde; kural olarak önceki dönemin son dönemi için kabul edilen (ve kesinleşen) miktara ÜFE’nin tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktar, sonraki dönem ecrimisil bedelini oluşturur. Kural bu olmakla beraber sonraki dönemde taşınmazın bulunduğu yerde imar, sanayileşme, yerleşim vs. özel nedenlerle değişimden dolayı rayiç ve emsal kiralar arttığı takdirde kesinleşen döneme ilişkin değerler nazara alınmadan, toplanacak somut verilere göre yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak yeni dönem (sonraki dönem) ecrimisil bedeli belirlenerek hüküm altına alınabilir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.10.2006 tarihli ilk dönem için belirlenen aylık ecrimisil bedeli 600,00 TL olup ( bu değer) taraflar arasında daha önce görülen (ve 22/02/2006 ile 30/09/2006 tarihleri arası tespit edilen) aylık miktarın iki katı oranındadır. Bu şekilde 2006 yılının 9. ayı için belirlenen aylık ecrimisil miktarı yaklaşık 300,00 TL iken takip eden ( uyuşmazlığa konu ilk dönem olan) 2006 yılı 10. ayı için tespit edilen ecrimisil ise 600,00 TL olup, aynı yer için öngörülen ecrimisil değerleri arasında çelişki bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece, (aynı yere ilişkin olarak taraflar arasında görülen) ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.12.2012 tarih ve 2010/209 Esas, 2012/12 Karar sayılı dava dosyasının akibeti de araştırılarak, sonucuna göre yukarıda ifade edilen ilkeler doğrultusunda gerektiğinde bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen şekilde çelişki giderilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,12.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.