Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2020/4513
Karar No: 2021/102
Karar Tarihi: 20.01.2021

Danıştay 10. Daire 2020/4513 Esas 2021/102 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4513
Karar No : 2021/102

DAVACI : … Federasyonu
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN_KONUSU : Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 12/08/2020 tarih ve 31211 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08/07/2020 tarihli 2020-2021 Av Dönemi 19 numaralı Merkez Av Komisyonu Kararının; 2. maddesinin Tablo-1 kısmında yer alan avlanma sürelerinin, aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan "Yaban domuzu avı ilave olarak Salı günü de yapılabilecektir" düzenlemesinin, 4. maddesinin Tablo-4 kısmında yer alan avlanma limitlerinin ve aynı maddenin 3. fıkrasında yer alan "Ancak bulunduğu ilin dışına avlanmaya gidecek avcılar, birbirini takip eden ava açık iki gün, av dönüşlerinde bagajlarında avcı başına iki günlük limiti bulundurabilirler" düzenlemesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, toplamda iki buçuk ayı bulan avlanma sürelerinin uzun olduğu, yaban domuzunun Salı günleri avlanabilmesinin dayanaksız olduğu, avlanma limitlerinin bilimsel dayanağı olmadığı ve endemik ve nesli tükenmekte olan hayvanlar için tehlike oluşturduğu, uzaktan gelenler için bagaj limitinin iki güne çıkarılmasının denetlenmesinin mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idarece, dava konusu düzenlemelerin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı federasyonun, üyesi olan derneklerin ayrı ayrı dava açabilecekleri düzenlemelere karşı dava açma ehliyeti bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendi maddesi yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı; "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde, dava dilekçesinin, davacının dava açma ehliyeti olup olmadığı yönünden inceleneceği; "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, davacının, iptali istenen işlem yönünden dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığında davanın reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
İptal davaları, idarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli denetim araçlarından olmakla birlikte, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunmasını öngören kanun koyucu, iptal davaları için menfaat ihlalini, subjektif ehliyet koşulu olarak getirmiştir.
İptal davalarındaki subjektif ehliyet koşulunun, doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılması ve sürdürülmesine ilişkin bir sorun olması dolayısıyla idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir. Nitekim; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda subjektif ehliyet koşulunun, bu durum dikkate alınarak yorumlanması gerektiğine ilişkin Danıştay kararları yerleşik içtihat niteliği kazanmıştır.
İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek yanlı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin; ancak bu idari işlemle doğrudan meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur. Aksi hâlde, her idari işlemle dolaylı da olsa bir menfaat ilgisi kurulmak suretiyle dava açılmasını kabul etmek, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması şartının ihlali sonucunu doğurur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 96. maddesinde, federasyonların, kuruluş amaçları aynı olan en az beş derneğin, amaçlarını gerçekleştirmek üzere üye sıfatıyla bir araya gelmeleri suretiyle kurulacağı, her federasyonun bir tüzüğünün bulunacağı; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, üst kuruluşun, derneklerin oluşturduğu tüzel kişiliği bulunan federasyonları ve federasyonların oluşturduğu konfederasyonları ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.
Yasal çerçevesi sendika konfederasyonlarına benzeyen bir üst kuruluş olan dernek federasyonlarının, üyesi olan derneklerin ayrı ayrı dava açabilecekleri düzenlemelere karşı dava açma ehliyeti bulunmamaktadır.


Dosyanın incelenmesinden, davacı Federasyon tarafından, hayvan haklarının ihlal edildiğinden bahisle, Merkez Av Komisyonu kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dava konusu olayda, en az beş derneğin bir araya gelerek oluşturduğu davacı Federasyonun, kendi tüzel kişiliğine yönelmeyen dava konusu Merkez Av Komisyonu kararının iptalini istemekte doğrudan bir menfaati bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davacı federasyonun dava açma ehliyeti bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- Davanın EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3- Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4- Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra, kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının ise istemi halinde davacıya iadesine,
5-Kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 20/01/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)_KARŞI OY :

Davacı Hayvan Hakları Federasyonu Tüzüğü'nde, Federasyon'un amacının, “yurt içinde hayvan haklarını korumak için kurulmuş dernek ve vakıfları güçlü bir ses adı altında toplamayı, hayvan haklarının savunulması açısından ciddi, güvenilir, aktivist bir dayanışma örgütü olmayı, bu çatı altında çalışacak her kesimin bilgi birikimlerini ve deneyimlerini toplum yararına çalışmalara yönlendirmek” olduğu ve bu amacı gerçekleştirmek üzere mahkemelerde dava açabileceği ve bu nedenle açılan davalarda taraf olabileceği belirtilmiştir.
Buna göre, 12/08/2020 tarih ve 31211 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08/07/2020 tarihli 2020-2021 Av Dönemi 19 numaralı Merkez Av Komisyonu Kararının, Federasyona üye derneklerin ve bu derneklerin korumaya çalıştığı hayvanların haklarını etkilemesi nedeniyle iş bu davayı açmakta davacı Federasyonun menfaatinin bulunduğu sonucuna varıldığından, işin esasına girilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden, davanın ehliyet yönünden reddi yolunda verilen karara katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi