19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8379 Karar No: 2016/24019
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/8379 Esas 2016/24019 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak TCK'nın 43/1. maddesi gereği bir suç işleme kararının icrası kapsamında, sanığın farklı zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediği ve hakkında TCK'nın 43/1. maddesi uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmalıdır. Ayrıca, suçun mağduru toplumu oluşturan bireyler olduğu için, şikayet nedeniyle tayin olunan cezanın artırılması suçun mağdurunun değiştirmez. Sanığın hapis cezasına mahkum edilmesi nedeniyle, TCK'nın 53. maddesinde yer alan hak yoksunluklarına hükmedilmesi yeniden değerlendirilmelidir. Kanun maddeleri: 5846 Sayılı Kanun, TCK'nın 43/1 ve 53. madde.
19. Ceza Dairesi 2016/8379 E. , 2016/24019 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu ve suça konu eserlerle ilgili olarak şikayet bulunmasının da durumu değiştirmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 03.07.2014 tarih ve 2012/646 esas, 2014/282 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2016/3068 esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında; Anılan dosyaların birleştirilmesi, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 2- 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin 2. fıkrasının uygulanabilmesi için suçun tek fiille birden fazla kişiye karşı işlenmesi gerekir. Bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında Ceza Genel Kurulunun yukarıda söz edilen kararına göre suçun mağduru toplumu oluşturan bireylerdir. Şikayet nedeniyle tayin olunan cezanın 5846 sayılı Kanun"un 81/13. maddesi ile artırılması suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olduğu sonucu değiştirmez. Suçtan zarar gören ile mağdur kavramları farklı olduğundan temyiz davasına konu eylemde şikayetçiler, suçtan zarar görenler olup suçun mağduru değildirler. Bu nedenle koşulları mevcut olmadığı halde hükmolunan cezanın TCK"nın 43/2. maddesine göre artırılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi, 3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.