1. Hukuk Dairesi 2013/2271 E. , 2013/5063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, murisin kayden paydaş olduğu dava konusu 362, 363, 375, 455 ve 448 parsel sayılı taşınmazları eşi olan davalı ..."e bağış suretiyle devrettiğini, yapılan temlik ile saklı payın ihlal edildiğini, ayrıca muris İsmail"in diğer davalı ..."a da dava konusu 221 parseli ölünceye kadar bakma akdi ile aktardığını, her iki temlikin de muvazaalı ve mal kaçırma kastı ile yapıldığını ileri sürerek bağışlanan taşınmazlar yönünden tenkise, diğer devir açısından tapu iptali ile miras payı oranında adına tesciline olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, bağış yoluyla devredilen taşınmazlar yönünden davanın süresinde açılmadığı, diğer devir açısından da davalı ..."a temliki yapanın davalı ... olduğu ve onun da halen hayatta bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, 362, 363, 375, 455 ve 448 parsel sayılı taşınmazlar bakımından tenkis, 217 ada 221 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, tenkis isteği bakımından davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, 217 ada 221 parsel açısından ise taşınmazı davalı ..."ın muris İsmail"den değil, murisin bağış suretiyle aktardığı diğer davalı ..."den temlik ettiği ve taşınmazın davalı ..."e bağış suretiyle devrine yönelik tenkis davasının hak düşürücü süreye uğramış olduğu, iptal davasında ise, taşınmazı devreden Seher"in halen yaşadığı, bu nedenle davacının henüz bu taşınmaz için muvazaa nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak; keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmali yapılmadığı halde keşfen belirlenen değer üzerinden davalı taraf yararına fazla vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 4. maddesindeki "Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 14.898,58 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; "Yargılama sırasında davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 720,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine" ibaresinin yazılmasına ve davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 436/2. (6100 sayılı HMK"nun 370/2. md.) maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.