Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/11552
Karar No: 2021/8869
Karar Tarihi: 23.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/11552 Esas 2021/8869 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/11552 E.  ,  2021/8869 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 16. İş Mahkemesi

    Dava, aksine işlemin iptali ile yaşlılık aylığı tahsisine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekilince istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, 3201 sayılı kanun kapsamında Almanya hizmetlerini borçlanma talep tarihinde vatandaş olunmadığı gerekçesi ile ödendiği halde Kurumca iptaline dair verilen borçlanmanın iptali ile yaşlılık aylığı tahsis talebinin reddine dair davalı Kurum işleminin iptalini, 3.9.2012 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talebine istinaden 1.10.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili yapılan işlemlerde hukuka aykırı bir husus bulunmadığından davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemesince “... Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davanın davacının yurtdışı borçlanması yapıp yapamayacağına ilişkin olduğu, davacının talebinin talep tarihinde Türk vatandaşı olmadığı gerekçeleri ile reddedildiği, 3201 sayılı yasanın 6552 sayılı yasa ile değiştirilen 1. Maddesi gereğince, çalışan yönünden yurt dışında Türk vatandaşı olarak gerçekleşen hizmetler yönünden bunların borçlanılabilmesi için müracaat tarihinde Türk vatandaşı olma şartının kaldırıldığı, çalışan dışındaki hak sahipleri yönünden aynı yasanın 3. Maddesinde Türk Vatandaşı olma koşulu belirtilmiş ise de, 403 sayılı Vatandaşlık Yasasının 29. Maddesinde doğumla Türk vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni alanların, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edeceklerinin öngörüldüğü, böylece Türk Vatandaşlığından izinle çıkan davacının, başvuru tarihinde Türk Vatandaşı olma şartı aranmaksızın Türk Vatandaşlığında geçen yurt dışı hizmetlerini borçlanabileceği, güncel yurtdışı hizmet belgesine göre 30/09/2011 tarihinde davacının yurtdışı çalışmasının sona erdiği anlaşıldığından doğum tarihi, borçlanılan süre ve kesin dönüş koşuluna göre tahsis şartlarının bulunduğu kanaati ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, bu düşünce ve kanaatlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...” gerekçesi ile, “...Davanın kabulü ile,
    1-Davacının 5400 gün yurtdışı borçlanmasının geçerli olduğunun ve talep tarihini takip eden aybaşı olan 01.10.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, aksine kurum işleminin iptaline,...” karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince “...Somut olayda, davacının Türk vatandaşlığından 15.03.2005 tarihinde Bakanlar Kurulunun izniyle ayrıldığı, 03.02.2012 tarihinde yeniden Türk vatandaşlığına alındığı, borçlanma talebinin davacının Türk vatandaşı olmadığı gerekçesiyle iptal edildiği, oysa davacının, Türk vatandaşlığından izinle çıktığı ve sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış haklarının saklı tutulduğu, borçlanma talebinin hukuka uygun olduğu, 1479 sayılı kanunun geçici 10/3-e bendi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanma koşulları ile kesin dönüş koşulunun oluştuğu anlaşılmakla, incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir...” gerekçesi ile, “...1-Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine,...” karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU NEDENLERİ
    Davalı Kurum vekili davanın reddi gerekirken kabulüne karar verildiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
    Eldeki dosyada, 2.9.1951 doğumlu davacının, 26.6.2006 tarihinde davalı Kurumdan Almanya’da geçen hizmetlerini 3201 sayılı kanun kapsamında borçlanma talebinde bulunduğu, 1.8.1989-31.7.2004 tarihleri arası hizmetler nedeniyle davalı Kurumca hazırlanan 5400 günlük tahakkuku 3.9.2012 tarihinde ödediği ve aynı tarih itibariyle yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu, davalı Kurumun davacının borçlanma talep tarihinde Türk Vatandaşı olmadığı gerekçesi ile yurtdışı borçlanmayı iptal ederek yaşlılık aylığı tahsis talebini reddetmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince; davacının 1479 sayılı kanunun geçici 10/3-e bendi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanma koşulları ile kesin dönüş koşullarını taşıdığı gerekçesi ile davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddettiği anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesi kararı eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
    Davacının, Davalı Kurumca hukuka aykırı şekilde reddedilen 3.9.2006 tarihli borçlanma talep dilekçesi tarihinde yürürlükte bulunan 3201 sayılı kanunun “Başvurulacak Kuruluşlar” başlıklı 3. maddenin 29.7.2003 tarih 4958 sayılı kanunun 56. maddesi ile değişik hali,
    “ Madde3. -1) Halen yurt dışında bulunanlar;
    a)Sosyal güvenlik kuruluşlarından hiç birine tabi bulunmamaları halinde, Sosyal Sigortalar Kurumu’na,
    b) Ev kadınları Bağ-Kur’a
    c) Prim, kesenek ve karşılık ödediği sosyal güvenlik kuruluşuna,
    yazılı istekte bulunmak ve yurt dışında geçen sürelerin tamamını veya dilediği kadarını döviz olarak ödemek şartıyla borçlanabilir....” düzenlemesi şeklindedir.
    Davacı Almanya’da geçen çalışma sürelerini borçlanmış olup, borçlanma talep tarihinde Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarından hiç birine tabi hizmetinin olmadığı ve dosya içerisinde bulunan 6.11.2017 tarihli Almanya hizmet belgesinde 30.9.2011 tarihi itibariyle kesin dönüş koşulunun gerçekleştiği görülmektedir.
    Davacı hakkında 1479 sayıl kanun kapsamında yaşlılık aylığı koşullarının oluşmadığı anlaşılmakta ise de, borçlanma başvurusunun 2006 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumu’na yapıldığının anlaşılması karşısında 506 sayılı kanun kapsamında yaşlılık aylığı tahsis koşullarının değerlendirilmesi gerekecek olup, davacının bu yönde beyanı alınarak talep açığa kavuşturulmalı ve sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde dava... iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi