5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11651 Esas 2021/5269 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11651
Karar No: 2021/5269
Karar Tarihi: 17.05.2021

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11651 Esas 2021/5269 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda sanık, 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçu nedeniyle mahkum edilmiştir. Ancak, yerel mahkemenin kararında bazı hatalar tespit edilmiştir. İlk olarak, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği yasal düzenlemelerin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. İkinci olarak, suça konu eşyanın müsaderesi sırasında yanlış bir kanun maddesi uygulanmıştır. Üçüncü olarak, TAPDK'nin davaya katılma hakkı bulunmadığı halde davaya katılması ve vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı bulunmuştur. Son olarak, sanığın hak yoksunluklarına hükmedilmesi de bazı anayasa mahkemesi kararları nedeniyle yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Kararda belirtilen kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nin 7. ve 53. maddeleri, 5607 sayılı Kanun'un 5/2., 10. ve 13/1. maddeleri, 7242 sayılı Kanun'un 62. ve 63. maddeleri ve 1412 sayılı CMUK'nin 317. ve 321. maddeleridir.
19. Ceza Dairesi         2019/11651 E.  ,  2021/5269 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    A) Katılan ... İdaresi vekilinin suça konu eşyaların naklinde kullanılan aracın müsadere edilmesi gerektiğine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Katılan ... İdaresi vekilinin temyiz isteminin kapsamının nakil aracının müsaderesine karar verilmesi gerektiğine dair olduğu anlaşılmakla iddianamede nakil aracının müsaderesinin talep edilmemiş ve bu hususta mahkemece de karar verilmemiş olması karşısında ortada temyizi kabil bir hüküm bulunmadığından katılan ... İdaresi vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
    B) Sanığın temyiz istemlerine yönelik incelemede
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Sanık hakkında 31/03/2013 tarihli benzer fiili nedeniyle düzenlenmiş bulunan 21/06/2013 tarihli iddianame ile hukuki kesinti oluştuğundan tebliğnamedeki bir numaralı görüşe; sanığın savunmasında suça konu eşyanın kendisine ait olduğunu beyan etmiş olması nedeniyle tebliğnamedeki iki numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,

    2- Suça konu eşyanın müsaderesi sırasında 5237 sayılı TCK"nin 54/4. Maddesinin 5607 Sayılı Kanun"un 13/1. maddesi delaletiyle uygulanması gerekirken 10. maddesi delaletiyle uygulanması,
    3- Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliği itibarıyla uygulanması gereken 5607 Sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nin davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    4- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN tebliğnameye uygun 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 17/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.