Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4397
Karar No: 2019/4753

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/4397 Esas 2019/4753 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/4397 E.  ,  2019/4753 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-davalı ... ve Arkadaşları vekili ve davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... köyü 2434 ve 2435 parsel sayılı taşınmazlar sırasıyla 22.200,00 m2 ve 2.109.450,00 m2 yüzölçümü ile tapu kaydı ve vergi kaydına dayanılarak mera niteliğiyle davalılar ... ve arkadaşları adına, 2436 parsel sayılı 1.106.000,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve vergi kaydına dayanılarak mera niteliğiyle davalı ... ve arkadaşları adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tespite itiraz etmiş, itiraz tapulama komisyonunca yetkisizlik kararı verilerek tapulama mahkemesine aktarılmış, diğer davacılar ... ve Arkadaşları vekili, 1949 tarihli 2 numaralı tapu kaydına dayanarak 2434 ve 2435 parsel sayılı taşınmazların dayanak tapu kaydında ismi geçen kişilere ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacılar ..., ... ve ..."in davalarının reddine, Orman Yönetiminin 2436 nolu parselin tespitine yönelik itirazının kısmen kabulü ile bu parselin tespitinin iptaline, fen bilirkişisi ..."ın 10.05.2002 tarihli rapor ve ekli krokisinde (D) harfi ile gösterilen 318 016.22 m2 alanın orman vasfıyla son parsel numarası ile Hazine adına kayıt ve tesciline, (A1 ve A2) ile gösterilen toplam 787 983.78 m2 alanın tespit gibi tespit malikleri adına tespitteki paylarına göre kayıt ve tesciline, davacı-davalıların 2434 ve 2435 parsellerinin tespitine yönelik itirazlarının kabulü ile bu parsellerin tespitlerinin iptaline, her bir parselin davacı tapu malikleri ve mirasçıları adlarına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı/davalı ... ve Arkadaşları vekili ve davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1977 yılında ilan edilen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır.
    Her ne kadar mahkemece 2436 nolu parselin (D) harfi ile gösterilen 318 016.22 m2 alanın orman vasfıyla tesciline, (A1 ve A2) ile gösterilen toplam 787 983.78 m2 alanın tespit gibi tesciline, 2434 ve 2435 parsellerinin davacı tapu malikleri ve mirasçıları adlarına kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de çekişmeli taşınmazların en eski hava fotoğrafları ve memleket haritasındaki konumları usulünbce araştırılmamış, davacıların ve davalıların dayandığı tapu kayıtları usulünce getirtilerek zemine uygulanmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    O halde mahkemece, tarafların dayandığı 1950 tarih ve 15 sıra numaralı ve 1949 tarih ve 2 sıra numaralı tapu kayıtları ilk tesis tarihinden itibaren tüm geldi ve gittileri ve varsa ifraz tapuları ve krokileri ile birlikte getirtilmeli, kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları getirtilmeli ve bu tapu kaydına dayanılan ve çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlara ilişkin açılmış bulunan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu dava dosyaları tespit edilerek dosya arasına
    alınmalı, yine eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi,bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yapılacak araştırma sonucu çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, davacıların ve davalıların dayandığı tapu kayıtlarının 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısında hukuki kıymetinin olup olmadığı tartışılmalıdır. Şayet orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde ise bu kez tarafların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmelidir. Bu cümleden hareketle; taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmazlar başında yapılacak keşifte 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca öncelikle davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası; haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı; yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, dayanılan tapu kayıtları değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; tarafların dayandığı tapu kaydı kapsamında kalan başkaca taşınmazlar mevcut ise bu taşınmazın yüzölçümleri tapu kaydı miktarının hesabında dikkate alınmalı, çekişmeli taşınmazların orman sayılan kısımlarını orman vasfıyla tesciline karar verilmeli, asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı-davalı ... ve Arkadaşları vekili ve davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/07/2019 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi