MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili 14.10.2009 tarihinde açtıkları dava ile; davalarına konu .... Yası (Taşlık) mevkiinde kain ve tapunun 103 ada 72 sayılı parsel ve yine 103 ada 68 parsel sayısında kayıtlı bulunan taşınmazlar, Abdul Vahit Tılgat"ın iken, müvekkillerine 30.000.-TL"ye sattığını ve müvekkillerinin zilyedliğinde almış bulunduğunu, ancak, dava konusu taşınmazlardan 68 nolu parsel orman olarak, 72 sayılı parsel ise orman vasfını kaybetmiş arazi olarak Orman Kanununun 2/B maddesi uyarınca tarla vasfında Hazine adına tescil edildiğini, 02/03/1977 tarih cilt. 181, sahife. 96, sıra no. 4"de kayıtlı tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğunu ve Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/11/1976 tarih 1967/124 Esas, 1976/170 Karar sayılı dosyasının davacısı olan ve müvekkillerine taşınmazları satan Abdulvahit Tılgat adına tesciline karar verildiğini, dava konusu taşınmazlar 20 yıldan fazlaca bir zamandan beri müvekkillerince ve daha öncesinde ise kendilerine satan şahısca malik sıfatıyla zilyet olarak kuru tarım yapılmak suretiyle kullanıldığını belirterek; 103 ada 68 ve 72 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların müvekkilleri adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılmış ve 2005 yılında kesinleşmiştir
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli 103 ada 68 ve 72 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden iken, 103 ada 72 sayılı parselin 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, dava konusu 103 ada 72 sayılı parsel ile 103 ada 68 sayılı parsel hakkında, aynı davacının, aynı davalı Hazineye karşı, aynı tapu kaydına ve aynı hukukî sebeplere istinaden Kadastro Mahkemesinin 2007/6 Esas, 2008/14 Karar nolu yargılamasının yapıldığı, 103 ada 68 sayılı parselin orman sayılan yerlerden, 103 ada 72 sayılı parselin ise 2/B ile Hazine adına orman sınırlan dışına çıkartılan yerlerden olduğu ve 2/B koşullarını taşıdığı ve öncesi orman olan yerlerde tapu kaydının hukukî değerini yitirdiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay’da temyiz ve karar düzeltme yollarından geçerek kesinleştiği belirlenerek, yazılı biçimde hüküm


-2-
2013/10092-2014/1809

kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına ve davacıların Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan 103 ada 72 sayılı parsel için 6292 sayılı Kanun gereği idareye başvurarak dava konusu taşınmazlar satın alma hakları bulunduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 13/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.