20. Hukuk Dairesi 2020/1550 E. , 2020/2306 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ...ili, ... ilçesi, ...köyünde bulunan 1701 parsel sayılı 17.400,00 m² yüzölçümü ve tarla niteliğindeki taşınmaz, yörede 1988 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında davalıların murisi... adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. 2013 yılında ise 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca çalışmalar yapılmış ve taşınmaz 136 ada 1 parsel sayısı ve 17.311,19 m² yüzölçümüyle tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, ... Sulh Hukuk Mahkemesine sunduğu 19/09/2011 havale tarihli dava dilekçesiyle çekişmeli taşınmazın bir kısmının orman kadastrosunda orman sınırları içinde kaldığını geri kalan kısmının da orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini istemiştir. Yargılama sırasında ... ilçesinde adliye teşkilatının kapatılması üzerine dosya ...Sulh Hukuk Mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Orman Yönetimince orman savına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, ilk orman kadastrosu 1967 yılında Sapacaboğazı serisi kapsamında yapılmış, 18/11/1968 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Yargılama sırasında ise aplikasyon, daha önce kadastrosu yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları yapılmış, karar tarihinden önce 26/11/2014 tarihinde ilan edilmiştir. Arazi kadastrosu 1988 yılında 766 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre yapılmıştır.
Dosya içeriğinden, yargılamanın devamı sırasında, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede 30 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca orman sınırlarının aplikasyonu, daha önce sınırlandırması yapılmayan ormanların kadastrosu ve tüm bu ormanlarda 2/B uygulamasına başlanıldığı ve taşınmazın 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı belirlenen ve fen bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 5.669,23 m2 bölümü ile (C) harfi ile gösterilen 4.366,72 m2 bölümünün ve orman sınırları dışında kaldığı belirlenen (A) harfi ile gösterilen 7.275,24 m2 bölümünün 2/B uygulamasıyla P.CXXIV poligon olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve işlemin dava sırasında 26.11.2014 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Davanın varlığı 2/B uygulamasının kesinleşmesini önler. Bu durumda; davanın tapu iptal tescil davası yanı sıra, orman kadastrosu ve 2/B işlemine itiraza dönüştüğü kabul edilmelidir.
6831 sayılı Orman Kanununun değişik 11. madde hükmü gözetilerek, uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Bu nedenle, mahkemece tapu iptal tescil davası elde tutularak, orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına itiraz davası yönünden kadastro mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına itiraz davası yönünden dosyanın ayrılması ve görevsizlik kararı verilmesi, dava konusu taşınmazın orman sınırları dışında kalan bölümünün orman sınırları içine alıp alınmadığının ve taşınmazın tamamının orman niteliğini yitirip yitirmediğinin saptanması bakımından kadastro mahkemesinin vereceği kesinleşen kararın beklenmesi, ondan sonra doğacak sonuca göre bir karar verilmesi gereklidir.
Açıklanan husus gözetilmeden ve davalar ayrılmadan davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/07/2020 günü oy birliği ile karar verildi.