MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ..."ın 26-27 Mayıs 2007 tarihinde yapılan...Sendikası (...) Olağanüstü Genel Kurulu"nda başkan,sanıklar ... ve ..."ın merkez yönetim kurulu üyesi olarak seçildikleri, sanık ..."ün de sendikanın muhasebe bölümünde çalıştığı ancak yapılan bu olağanüstü genel kurulun .... İş Mahkemesi"nin 2009/374 Esas 2009/152 Karar sayılı 12/05/2009 tarihli ilamıyla tüm sonuçlarıyla iptal edildiği ve bu kararın 23/06/2009 tarihinde kesinleştiği ve karar gereği olağanüstü genel kurul öncesindeki yönetimin görevi devraldığı, sanıkların karara rağmen sendikanın ...Şubesi"ndeki hesabından para çekemeyince ellerinde tuttukları mühür ve evraklarla 29/07/2009 tarihinde ... Sendikası Genel Merkezi adına...Şubesinde hesap açtıkları, sendikaya ödenmesi gereken 22.950,00 TL aidatın kendi açtıkları hesaba gönderilmesini sağladıkları ve muhasebe görevlisi sanık ..."ün bu parayı çekerek sanıklar ... ve ..."a verdiği sanıkların bu şekilde dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
Sanık, tanık beyanları ve bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık suçundan mahkemenin beraat kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "Sanıklar ... ve ..."ın kendilerini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2.400 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklar ... ve... verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.