23. Hukuk Dairesi 2016/4025 E. , 2019/1041 K.
"İçtihat Metni"........
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı-birleşen davalı vekili, arsa sahibi olan davacı ile davalı arasında imzalanan 20.04.2006 tarihli sözleşme uyarınca davacıya 40 m² dükkan verileceği kararlaştırılmış olmasına rağmen 25 m²’lik iş yeri teslim ettiğini ileri sürerek 5.000,00 TL.lik zararının tazminini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davacı vekili, imar durumunun izin verdiği son noktaya kadar kullanıldığını ancak fennen ve fiziken yapılması mümkün olmayan m² talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiş, birleşen davada ise davalı-birleşen davacıya ait olan toplam 1,5 daireyi sözleşmede belirlenen teknik şartnameye bağlı kalmayarak daha lüks yaptırmak istediğini ancak bedelini ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 25.000,00 TL.nin tazminini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davalı vekili, inşaata lüks diye tabir edilecek fazladan hiç bir şey yapmadığını, böyle bir iddiası var ise de zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin fazladan hiç bir talebi olmadığını savunarak birleşen davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre asıl davacıya teslimi gereken 40 m² dükkan yerine 22,5 m² dükkan teslim edildiği, davacı arsa sahibinin toplam 11.375 TL.lik zararı olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, birleşen davada ise yapılan lüks ve fazla imalat bedelinin 18.228,75 TL. olduğu, arsa sahibi tarafından yükleniciye toplam 125.885,00 TL. fazla iş bedeli ödendiği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davalı birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı- birleşen davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan işlere ilave olarak yaptığı işlerin bedelinin tahsilini talep etmekte olup kural olarak yüklenici fazla imalatı tüm bölümlere yapmış ise arsa sahibinin bağımsız bölümleri için yapılan kısmını arsa sahibinden talep edemez. Ancak somut olayda, ....
arsa sahibinin sözleşme dışında ilave iş yapılması için yükleniciye fazladan para ödediği sabit olmakla, sözleşme dışında yapılan imalat bedelinin yüklenici tarafından talep edilebileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda bilirkişi tarafından arsa sahibine ait bağımsız bölümlerde yapılan ilave işler tespit edilirken ilave işin sözleşmede kararlaştırılan şartlara göre belirlenmesi ve imalatın yapıldığı tarihteki rayiç değeri esas alınarak hesap yapılarak ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle (1) numaralı bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.