Esas No: 2019/1783
Karar No: 2021/76
Karar Tarihi: 20.01.2021
Danıştay 3. Daire 2019/1783 Esas 2021/76 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1783
Karar No : 2021/76
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Makine İmalat ve Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunun sonuçlandırıldığı … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine 2016 yılının Ocak ila Haziran ve Ağustos ila Kasım dönemleri için tahakkuk eden katma değer vergisi ve hesaplanan gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması ile aynı yılın Temmuz dönemi için devreden katma değer vergisinin azaltılmasına sebebiyet verecek şekilde tesis edilen tahakkuk işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Hakkında herhangi bir inceleme yapılmayan davacı tarafından, özel esaslara tabi mükellefler listesine alınmamak, iade taleplerinde sorun yaşamamak amacıyla ihtirazi kayıtlı olarak verildiği anlaşılan düzeltme beyannameleri üzerine tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ve hesaplanan gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, vergi, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası kaldırılmış, tahakkuk işlemi iptal edilmiştir.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Düzeltme beyannamesi verilmesi mükellefin serbest iradesine bağlı olduğundan, bu beyannamelere ihtirazi kayıt konulmasının çelişki yarattığı, ihtirazi kaydın süresinden sonra verilen beyannamelere karşı dava açma hakkı vermediği, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nda beyanname verme sürelerinin belirtildiği, yüklenildiği sahte faturalarla beyan edilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Davacı şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususunun 17/07/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği görüldüğünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirketin tasfiyesinin tamamlandığı hususunun 17/07/2017 tarih ve 9368 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği, 14. maddesinin 6. fıkrasında ise, davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı, 26. maddesinin 1. fıkrasında, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen düzenlemeler uyarınca yargılama işlemlerinde bulunabilmek için, öncelikle hak ehliyetine sahip olmak gereklidir. Şirketler için söz konusu ehliyet tüzel kişiliğin kazanıldığı tarihten kaybedildiği tarihe kadar mevcut olan bir niteliktir. Başka anlatımla; bir şirketin hak sahibi olması, borçlu kılınabilmesi ve temsili, ancak tüzel kişilik kazandığı tarih ile tüzel kişiliğinin sona erdiği tarih arasındaki zaman diliminde olanaklı bulunmaktadır.
Şirketlerin tüzel kişilikleri ticaret sicilinden silinmekle sona ereceğinden ve tüzel kişiliği sona eren şirketin medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti son bulacağından, tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinen şirketin yargı mercileri önünde temsil edilebileceğinden söz etmek mümkün değildir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin, tasfiyesinin tamamlandığı hususunun 17/07/2017 tarih ve 9368 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı şirketin davanın devamı sırasında ticaret sicilinden kaydı silinmekle tüzel kişiliğinin, diğer bir deyişle hukuk alemindeki varlığının sona erdiği ve dolayısıyla taraf olma ehliyeti ve yargı mercileri önünde temsil olanağının bulunmadığı göz önüne alınarak, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K: .. sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4.Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 20/01/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.