17. Hukuk Dairesi 2014/5770 E. , 2016/9869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının davalıya hayat sigortası yaptırdığını, sigorta şirketi tarafından verilen muhtemel gelir tablosuna göre davacının sigortanın geçerli olduğu 11 yılın sonunda 22.014,00 ...alacağının belirlendiğini, zaman içinde ... Markının tedavülden kalkması nedeniyle primlerin...cinsinden ödenmeye devam edildiğini,...para birimine geçilmesi nedeniyle davacının muhtemel alacağının 11.255,58...olduğunu, 11 yıllık süre zarfında davacının birikimlerinin davalı sigorta şirketi tarafından uygun yatırıma yönlendirilmediğini, davalı sigorta şirketi tarafından hayat sigortaları matematik karşılıklarının net yatırım oranlarının, teknik faiz oranının TÜFE artış oranını aşması için gerekli tedbirleri almadığını, birikim miktarı, yatırım şekli ve gelirleri ve ilgili diğer bilgilerin yılda bir kez de olsa davacıya gönderilmediğini, bu süre içinde az da olsa hiçbir kar payı dağıtılmadığı gibi davalı tarafından usulsüz olarak fazlaca ve fahiş miktarda aracı komisyonu ve istihsal masrafı çıkarılarak, davalı sigorta şirketinin yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı ve kusurlu davranarak davacıyı zarara uğrattığını, davacı için birikim değerinin altında olarak 4.206,97...birikim miktarı belirlendiğini, yazılı ibra ile bu miktarın davacı tarafından alınmasının talep edildiğini, davacı tarafından bu miktara itiraz edildiğini, bütün görüşmelere rağmen bir sonuç alınamadığını belirterek davacının gerçek alacağının tespit edilmesi, tespit edilen alacağın 31/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişi harca esas değer olarak 6.000 TL gösterilmiştir.
Davalı vekili, sigorta süresinin bitiminde yapılan hesaplamaya göre davacıya tahakkuk eden birikim miktarının 5.582,61...olduğunu, bu alacağını alması için davacıya ihtarname gönderildiğini, ancak davacının bu miktarı kabul etmediğini ve almadığını, bu miktarın halen sigortanın uhdesinde ödenmeyi beklediğini, davalı sigorta şirketinin tüm kesintileri yasal miktarlar bazında yaptığını, davacının ilk bildirdiği adresinden sonra şirketlerine başka bir adres bildirmediğini, bu nedenle yapılan tüm bildirimlerin bu adrese yapıldığını, davacının kendisine hiç bilgi verilmediği yönündeki iddiasının yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacının davasının kabulü ile, 6.000,00 TL"nin dava tarihi olan 04/04/2012 tarihinden, 8.749,82 TL"nin ise ıslah tarihi olan 20/09/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 982,36 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 03.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.