16. Hukuk Dairesi 2016/15219 E. , 2020/269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ...,... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 633 parsel sayılı 13.280,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 263 ada 5 parsel numarasıyla ve kadastro komisyon kararı uyarınca 13.295,24 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına kayıtlı eski 639 parsel sayılı 5.644,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 263 ada 6 parsel numarasıyla ve 5.932,09 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı bulunan eski 640 parsel sayılı 10.085,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 263 ada 7 parsel numarasıyla ve kadastro komisyon kararı uyarınca 9.961,22 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 642 parsel sayılı 22.660,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 263 ada 8 parsel numarasıyla ve kadastro komisyon kararı uyarınca 22.706,89 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında, babası ... adına kayıtlı bulunan eski 640 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını, eksikliğin yeni 263 ada 5, 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, 263 ada 5, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların kadastro komisyon kararı gibi, 263 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ise uygulama kadastro tutanağındaki gibi tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna karşı, davacının murisine ait 263 ada 7 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığı, eksikliğin yeni 263 ada 5, 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığı iddiası ile açılmış olup, kayıt maliklerinin tamamının hukukunu ilgilendiren nitelikte bir davadır. Davacının yüzölçümünde eksilme olduğunu iddia ettiği eski 640, yeni 263 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, davacının murisi ... adına kayıtlı olduğu, murisin davacı dışında başkaca mirasçılarının da bulunduğu ancak diğer mirasçıların davada taraf olmadıkları, yine, dava konusu 263 ada 5, 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliklerinin de davada taraf olmadıkları anlaşılmaktadır.
Bu haliyle aktif dava ehliyetinin tamamlandığından ve taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki davada aktif dava ehliyetinin mevcudiyeti ve taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşullar yerine getirilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davanın yukarıda açıklanan niteliği itibariyle, yargılama sonunda maliklerin tamamının hukukunun etkilenecek olması nedeniyle, davacıya diğer mirasçıların davaya katılmalarını sağlaması ve dava konusu 263 ada 5, 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliklerinin davaya dahil edilmeleri için süre ve imkan tanınmalı, verilen süre içerisinde bu eksikliklerin giderilmesi halinde yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
10.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.