Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1287
Karar No: 2021/12616
Karar Tarihi: 07.12.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/1287 Esas 2021/12616 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/1287 E.  ,  2021/12616 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalıların istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen karar, davalılardan ... Peyzaj Temizlik Hiz. Güv. Sist. Turz. San. Ltd. Şti. vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 07/12/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı ... Peyzaj Temizlik Hiz. Güv. Sist. Turz. San. Ltd. Şti. vekili Av. Şule Karacan geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; Adalar Belediyesinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olduğunu, belediyenin, temizlik, ilaçlama, sahipsiz köpeklerin toplanması ve itlafı hizmetini davalı şirkete devretmiş olduğunu, bu şirkette çalışan ve özel iğneler atan silahı kullanması için görevlendirilirken davalı ..."in olay günü elinde bulundurduğu itlaf için kullanılan tabancayı kendisine karşı yöneltip ateşlediğini, tabancadan çıkan iğnenin sağ gözüne isabet ettiğini ileri sürerek; tahsilde tekerrür olmamak şartıyla ve fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 30.000 TL maddi, 900 TL ilaç bedeli ve 20.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 50.900 TL’nin olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep etmiş, ıslah dilekçesi ile idari dava ile Belediyeden 30.900 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminat tahsil ettiklerini belirterek, maddi tazminat olarak tahsil edilen miktarın mahsubu ile 118.143,50 TL’nin olay tarihinden itibaren faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
    İlk derece mahkemesince; tarafların kusur durumları, sosyal ve ekonomik durumları İstanbul 2. İdare Mahkemesince verilen manevi tazminat miktarı da gözönünde bulundurularak
    davanın kısmen kabulüne, toplam 118.143,50 TL maddi tazminattan, 88.607,60 TL’sinin olay tarihi olan 05/03/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; 29.535,90 TL’nin 05/03/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Peyzaj Tem. Hizmetleri Güvenlik Sistemleri Turizm Ltd. Şti.den tahsili ile davacıya ödenmesine, 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı, davalılarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı ... Peyzaj Tem. Hizmetleri Güvenlik Sistemleri Turizm Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı ... Peyzaj Tem. Hizmetleri Güvenlik Sistemleri Turizm Ltd. Şti.nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Uyuşmazlık, manevi tazminatın bölünüp bölünemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre de idare mahkemesince davacı lehine hüküm altına alınan manevi tazminatın eldeki dava bakımından mükerrerlik oluşturup oluşturmadığı noktasında toplanmaktadır.
    6098 sayılı TBK’nın 56 ncı maddesi gereğince; hâkim, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir; hakimin taktir edeceği tazminatın miktarı, olayın özel durumu göz önünde tutularak adalete uygun olmalıdır.
    Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Amacı ise kişinin, hukuka aykırı olan eylemden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoyması gibi olguları karşıladığı bir gerçektir.
    Manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu fiziksel ve manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığıdır. Bu tazminat türü, kişinin haksız eylem sonucu duyduğu acı ve elemin giderilmesini amaçladığı için, zarar gören kişi, öngördüğü miktarı belirleyerek istemde bulunabilir.
    Maddi zararda olduğu gibi manevi tazminatta kesin bir hesabın yapılması olanaksızdır. Bunun için miktarı, somut olayın özelliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak TMK’nın 4 üncü maddesi uyarınca hakim tarafından takdir ve tayin edilir. Hakim, manevi tazminatın miktarını belirlemede geniş bir yetkiye sahiptir. Zarar gören, uğradığı haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminatın miktarını tayin edip, talep edebilir. Hatta zarar gören, maddi zararını kısmi dava olarak bir defada değil, zamanaşımı, süresi içinde, birden fazla talepler halinde isteyebilir. Oysa manevi zarar, haksız eylemin sonucunda, uğranılan kişilik değerlerindeki azalmanın karşılığı olduğu ve zarar gören tarafından da takdir ve tayin edilebilir bulunduğu için birden fazla bölümler halinde istenemez. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığı olduğu için, haksız eylemin meydana geldiği anda gerçekleşir. Acı ve elemin bölünerek bir kısmının açılacak kısmi dava ile, kalanının açılacak başka bir davada talep edilmesi, manevi tazminatın özüne ve işlevine aykırı düşer. Ödemenin uzaması, para değerindeki düşüşler, enflasyon nedeniyle alım gücünün azalması gibi nedenlerle hükmedilecek miktarın faizi ile birlikte tahsili zararı karşılamaktan uzak olması, manevi tazminatın bölünerek istenmesini haklı göstermez.
    Öğretide ve kararlılık gösteren yargısal içtahatlarda da manevi tazminat davasının kısmi dava olarak açılamıyacağı, ıslah yolu ile de istemin arttırılamıyacağı benimsenmektedir. Gerçekten, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Manevi acı, tazminata hükmedilirken davalısına göre değişiklik göstermez. (Bkz.Prof.Dr.Baki Kuru-Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı Cilt:II- 2001 sh: 1528 vd, Prof.Dr.Ejder Yılmaz Islah Yoluyla Dava Konusunun Arttırılması; Anayasa Mahkemesi"nin 20.07.1999 tarihli ve 1/33 sayılı kararının değerlendirilmesi, 11.05.2001 tarihli makale sh:10 vd; HGK’nın 02/07/1980 tarihli ve 3/1477 E. 2113 K. sayılı, 27/03/1981 tarihli ve 9/1481 E. 251 K. sayılı, 25/9/1996 tarihli ve 1996/21-397-637 sayılı, 13/10/1999 tarihli ve 1999/21-684-818 sayılı kararları)
    Somut olayda; davacı tarafından, Adalar Belediyesi aleyhine eldeki dava ile aynı olan olaya ilişkin maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 31/05/2013 tarihli ve 2007/226 E. 2013/1198 K. sayılı kararı ile talep edilen 20.000 TL manevi tazminatın tamamının kabulüne karar verildiği; işbu davada da aynı miktarda manevi tazminat talep edildiği ve mahkemece idare mahkemesi kararı dikkate alınarak 5.000 TL manevi tazminata karar verildiği anlaşılmaktadır.
    O halde, ilk derece mahkemesince; manevi tazminata hükmedilirken, daha evvel idare mahkemesinde açılan, davada talep edilen manevi tazminatın tamamına hükmedildiği, dolayısıyla işbu davada talep edilen manevi tazminatın da bu kapsamda mükerrerlik arzettiği dikkate alınarak, manevi tazminata yönelik istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun"un 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ... Peyzaj Tem. Hizmetleri Güvenlik Sistemleri Turizm Ltd. Şti.ne verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
    dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi