20. Hukuk Dairesi 2013/10485 E. , 2014/1780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2006 yılında yapılan kadastro sırasında.... 176 ada 16 parsel sayılı 2192,05 m² yüzölçümündeki taşınmaz, çalılık niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve 176 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 597,00 m² bölümünün parselden ifrazı ile bahçe niteliğiyle davacı adına, geriye kalan 1595,05 m²’lik bölümünün ise hali arazi vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, davalı Hazine tarafından temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/10/2011 tarih ve 2011/7845- 11723 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ["Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli olmadığı, dosyada bulunan orman işletme şefliği yazısında yörede orman kadastrosunun yapıldığı bildirildiği halde buna ilişkin belgelerin dosyada bulunmadığı; bilirkişi tarafından kesinleşen orman kadastrosuna göre taşınmazın konumunu gösterir irtibatlı kroki düzenlenmediği, rapora ekli memleket haritasının tarihi belli olmadığı gibi, kadastro paftası ile memleket haritasının çakıştırılmadığı; iki ayrı ziraatçı bilirkişi tarafından düzenlenen raporlarda; taşınmaz üzerinde toprak işlemesinin yapılmadığı ve üzerinde 2 - 10 yaşlı meyve fidanlarının bulunduğu belirtilmişse de taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği olgusuna değinilmediği" açıklandıktan sonra "kesinleşen orman kadastrosu bulunup bulunmadığının araştırılması; bulunması halinde, orman kadastrosuna ait harita ve tutanakların; bulunmaması halinde, yöreye ait eski tarihli belgelerin uygulanarak taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi; orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, zilyetlik koşullarının yöntemince araştırılması"] gereğine değinilip kabule göre de; hükümde tespitin iptali yerine, tutanağın iptali denilmiş olmasının da doğru olmadığı açıklanmıştır.
Mahkemece bozma kararına uyulmuş; Orman Yönetimine dava ihbar edilmiş; yapılan yargılama sonucunda davacının davasının reddine, tesbitin iptali ile çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1990 yılında orman kadastrosu ve 2/B uygulamaları birlikte yapılmış; sonuçları 08/04/1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; taşınmazın “çalılık“ niteliğiyle Hazine adına tesbit edildiği; Orman Yönetimine mahkemece dava ihbar edildiği halde taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle davaya harçlı katılımda bulunmadığı halde, tesbitteki niteliğinin değiştirilmiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan [Dava konusu Karaman İli, Sarıveliler İlçesi, Koçaşlı Köyü, Köy içi Mevkisinde kain 176 ada 16 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro tesbitinin iptali ile, taşınmazın tutanakta yazılı diğer tüm hususları aynı kalmak suretiyle ve de "orman" vasfıyla "T.C. Maliye Hazinesi" adına tapuya kayıt ve tesciline,] ibaresi kaldırılarak, bunun yerine, “Dava konusu Karaman İli, Sarıveliler İlçesi Koçaşlı Köyü, Köy içi Mevkiinde kain 176 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi çalılık niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.