(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2011/12866 E. , 2012/1476 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mah.Sıfatı ile)
DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalı tarafından bozdurularak harcandığı ileri sürmüş, davalı koca ise evlilik birliği devam ederken kendisinin guatr ameliyatı olduğu ve çocukları olması için yapılan tedavi giderleri nedeni ile davacı kadının rızasıyla satıldığını, savunmuştur.
Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır.
Diğer yandan evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğini, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iade yükümlülüğünden kurtulur.
Olayımıza gelince, davacı tarafından düğünde takılan altınların davalı tarafından bozdurulup harcandığı iddia edilmiş, davalı koca ise; düğünde takılan altınların davacının rızasıyla kendi guatr ameliyatı ve ortak çocukları olması için tedavi giderlerine harcandığını, savunmuştur. Bu durumda 11adet bilezik ve orta boy altın zincirin davacı kadının isteği ve
onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının davalı koca tarafından kanıtlaması gerekir. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu 11adet bilezik ve orta boy altın zincirin evliliğin devamı sırasında,davacının rızası ile davalı tarafından bozdurularak harcandığı, davalı koca tarafından kanıtlanamamıştır. Davalının ikrarından, evlilik birliği içerisinde davacı kadına ait olan ziynetlerin davalı tarafından bozdurularak harcandığı anlaşılmakla altınların iadesine karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.