3. Hukuk Dairesi 2016/4706 E. , 2017/14715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Haymana İlçesi...,,Köyünde bulunan 358 ve 359 parsel sayılı taşınmazlarda 4 hissesinin, davalının ise 6 hissesinin bulunduğunu, kendi hisselerini ektikleri halde biçim zamanı geldiğinde davalının taşınmazların tamamını biçerek 34.420 kg buğday elde ettiğini ve buğdayı toplamda 18.931.00 TL para karşılığında sattığını, destekleme payı ile birlikte bu işten 20.652,00 TL para aldığını, davalıdan kendi hissesine tekabül eden 8.260,00 TL’yi istemesine rağmen davalının bu ödemeyi yapmadığını beyan ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere bu paranın davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve ve dava etmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazlarda davacının olay tarihinde 4/10 hissesi değil 1/10 hissesi bulunduğunu, dava konusu parselleri ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/140 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinin kabulü ve 07.08.2008 tarihli protokol gereğince biçtiğini ancak davacının bu protokole uymadığını, tüm gider ve masrafların tarafınca yapıldığını, ayrıca talep edilen içinde başka taşınmazlarından elde ettiği ürün bedeli de bulunduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; dosya kapsamında bulunan, el yazısıyla yazılmış 07.08.2008 tarihli protokolün incelenmesinde bahse konu protokolün ...... akdedildiği görülmüş olup davacı ..."ın sözleşmeye taraf olmadığı anlaşılmış olmakla davacı ... Kutsalın 3/10 hisse sahibi olduğu göz önüne alınarak davanın kısmen kabulü ile 5.717,41 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildi
2-) Davacı, davalının hisseli taşınmazlarındaki ürünün tamamını biçtiğini ileri sürerek davalının biçtiği ürünün satışından elde ettiği gelirin ve ürün için aldığı destek payının hissesine düşen kısmının davalıdan tahsilini talep etmiş; davalı ise taşınmazların tamamını kendi hakkı olduğu için biçtiğini kabul etmiş ancak dava konusu taşınmazlar dışında da taşınmazları olduğunu ve ürünün tamamının dava konusu taşınmazlardan elde edilmediğini, ayrıca ürünün biçilmesi için de yapılan tüm masrafların kendisi tarafından yapıldığını ileri sürmüştür.
HMK"nın 266.maddesi hükmüne göre; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Mahkemece, davacıya ödenecek miktar hesaplanırken davalıya ürün satışı karşılığında ne kadar ödeme yapıldığı araştırılmış ve dosyaya sunulan makbuz dikkate alınarak karar verilmiş; dava konusu taşınmazlardan davaya konu hasat döneminde ne kadar ürün elde edilebileceği ve ekim masrafı dışında ne kadar masraf yapılmış olabileceği konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Hal böyle olunca; mahkemece, dosyanın uzman bilirkişiye verilerek, dava konusu taşınmazlardan davaya konu hasat döneminde ne kadar ürün elde edilebileceği ve taşınmazların biçilmesi için ekim masrafı dışında ne kadar masraf yapılmış olabileceği belirlenerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.