3. Hukuk Dairesi 2016/3954 E. , 2017/14713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kaçak tespiti işlemlerinin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, otel işlettiğini ve otelde kaçak elektrik kullanılmasının söz konusu olmadığını buna rağmen davalı kurum çalışanları tarafından 08/01/2014 tarihinde sökülen sayacın incelenmesi sonucunda usulsüzlük tespit edildiğinden bahisle 15/05/2014 tarihinde yürürlükte bulunmayan Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddesine istinaden elektrik enerjisinin kesildiğini beyan ederek 0300776 ve 0300777 seri numaralı ve 15/05/2014 tarihli tutanakla yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının 1720 abone numaralı elektrik sayacına ilişkin 0300777 sayılı tutanağın ve 1460 abone numaralı elektrik sayacına ilişkin 0300776 sayılı tutanağın tutulduğunu, her iki sayacın sayaç test ve ayar laboratuvarına gönderildiğini, yapılan testler neticesinde davacının her iki sayaca da özel düzenek ile müdahale ederek kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, tanzim edilen tutanakların laboratuvar sonucuna dayalı ve kanuna uygun olduğunu, tutanakta yönetmelik isminin ve maddesinin hatalı yazılmasının tutanağın geçerliliğini etkilemeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacı şirkete ait 1460 ve 1720 abone numaralı sayaçlara ilişkin olarak 15/05/2014 tarihli iki ayrı kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı tutulduğu, tespitin sayaç test ve ayar laboratuvarındaki muayeneye dayandırıldığı, itibar edilen elektrik mühendisi bilirkişi raporunda, her iki abonede de aynı yöntemle sayaç ve ölçü devrelerine müdahale edilerek sayacın eksik yazmasının sağlandığı ve bu şekilde kaçak elektrik kullanıldığı, kaçak tespitinin yapıldığı 2014 yılı mayıs ayından itibaren aylık tüketimin belirgin şekilde arttığı kanaatine varıldığının bildirildiği, davacının itirazı üzerine alınan bilirkişi ek raporunda, otelin doluluk durumuna göre elektrik tüketim analizi yapıldığı ve 2013 ve 2014 yılı müşteri giriş-çıkış kayıtları ile karşılaştırıldığında elektrik tüketim artış oranı ile yatak doluluk artış oranının uyumlu olmadığının tespit edildiği gerekçeleri ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak tespit işlemlerinin iptali talebine ilişkindir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
...nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkemenin, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda, davacı vekilinin bilirkişinin kök ve ek raporuna itirazı olmakla; mahkemece, daha önceki bilirkişi dışında oluşturulacak konusunda uzman üçlü bilirkişi heyetinden, hüküm tesisine ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınması, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, aynı bilirkişiden alınan ek bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.