......
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davalı ile 01.02.1999 tarihli inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre ... primlerinin yüklenici tarafından ödeneceğini ancak .....’ya olan 20.182,00 TL. borcun davacı tarafından ödendiğini, bu borcun 1999-2000 yıllarında davalı tarafından ödenmeyen prim borçlarından kaynaklandığını ileri sürerek ödenen bu miktarın ..... sayılı takip dosyasından mahsup edilmesine ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 04.10.2012 tarihli protokol uyarınca, .......sayılı takip dosyaları ile ilgili anlaşmaya vardıklarını ve tarafların birbirlerini ibra ettiklerini, 01.02.1999 tarihli sözleşmeden kaynaklı bir borcun ödendiği iddiası ile 2013/1757 sayılı takip dosyasından mahsubunun istenmesinin hukuka uygun olmadığını, bahsi geçen sözleşmede davalının taraf olmadığını, sözleşmeyi şirketi temsilen imzaladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sözleşmenin tarafı olan şirketin bir şahıs şirketi olduğu, her ne kadar sözleşmeyi Beton İnşaat adına imzalamış ise de davacı kooperatif karşısında tek muhatap olarak hareket ettiği, davalıya keşide edilen bonolarda da lehtar olarak davalının adı olduğu, takip dosyası alacaklısının da davalı olduğu, davalının yaptığı işlemleri kendi adına yaptığı konusunda üçüncü kişilerde haklı bir güven oluşturduğu, temsilci sıfatına sahip olduğunu ileri sürerek husumet itirazında bulunmasının iyi niyet kurallarına uymadığı, yapılan ibranamenin sadece başlatılan takiplere yönelik olduğu, davalının ibrasını içermediği, davacı tarafından ödenen 20.182,00 TL.nin, davalının alacaklı olduğu icra dosyasındaki 17.200,00 TL. alacaktan mahsup edilmesi halinde davalının borcunun kalmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
.../...

S.2.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.