Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16143
Karar No: 2016/15356
Karar Tarihi: 22.12.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16143 Esas 2016/15356 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/16143 E.  ,  2016/15356 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Sigortalılık başlangıcının tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    506 sayılı Kanunun 3/II-B maddesinde, özel kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında, çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile bu kanunun 35 inci maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda; sigortalı ile işveren arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve sigortalının çırak olup olmadığı belirlenirken çalışma ilişkisi irdelenmeli, çıraklık sözleşmesinde akdi ilişkinin üstün niteliğinin, çalışma yerine, sigortalıya bir meslek ve sanatın öğretilmesi olduğu hususu gözetilmeli, sigortalının iş yerinde üretimle ilgili çalışmalara eylemli olarak katılması ve meslek ve sanat eğitiminin ikinci plânda tutulması, bir başka anlatımla, sigortalının emeğiyle iş yeri ve işverene katkıda bulunması durumlarında, çıraklık ilişkisinin söz konusu olamayacağı benimsenmelidir.
    Bu açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; davacının usulünce düzenlenmiş çıraklık sözleşmesinin bulunduğu, 16.06.1980-30.12.1986 tarihleri arasındaki bildirimlerinin çıraklar için düzenlenen dönem bordroları ile kuruma bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının, 111228.35 sicil sayılı işyerinde 16.06.1980 tarihinde hizmet akdine dayalı olarak ve günün cari asgari ücreti üzerinden en az 1 gün çalıştığının ve sigortalılık başlangıç tarihinin bu tarih olduğunun tespitine dair hüküm tesis edilmiştir. Davacının tam sigorta kollarında çalışması, 16.06.1980 tarihinde 11 yaşında olması nedeniyle ve işin
    ./..
    niteliği gereği oluşa uygun değildir. Bu nedenle, 16.06.1980 tarihi sigorta başlangıcı olarak esas alınamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davacı vekilinin aksi kanaat halinde 16.06.1982 tarihinin sigortalılık başlangıcı olarak tespiti talebi yönünden ise; davacının 18 yaşından küçük olduğu anlaşıldığından, 506 sayılı Kanunun 60/G maddesindeki “bu maddenin uygulamasında; 18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dâhil edilir” hükmü gereği 18 yaşından önceki çalışmalarının sadece prim ödeme gün sayısına dâhil edileceği hususu göz önünde bulundurulduğunda davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu tarih olan 09.04.1987 olması gerekeceğinden ve davacının 01.01.1987 tarihinden itibaren tüm sigorta kollarından bildirimi bulunduğundan hukuki yararı kalmayacaktır.
    Mahkemece, davacının çırak olduğu gözetilerek, çırak olduğu dönem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    ...

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi