15. Ceza Dairesi 2014/24977 E. , 2017/11180 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 156/1, 62, 52/2-4, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın eyleminin dosya kapsamından mahkemenin kabulünde belirttiği üzere bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturması, hilenin icra dairesine yönelik olmaması nedeniyle, eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı yönünde tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanığa yüklenen bedelsiz senedi kullanma suçu nedeniyle, açılan kamu davası üzerine hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddelerinde düzenleme yapıldığı gözetilerek yeni düzenlemeye göre uzlaştırma işlemleri yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 22/05/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
Karşı Oy;
Sanığın, katılana 85.000 TL karşılığında ev sattığı, bedelin bir kısmını peşin aldığı, kalan borç için katılanın, sanığa 30/10/2011 tarihli ve 12.500 TL bedelli senet verdiği, katılanın bedele konu senetten kaynaklanan borcunu ödemesine rağmen, sanığın, katılana senedin renkli fotokopisini verdiği, aslını elinde tutup daha sonra katılan aleyhine icra takibine başlattığı iddia ve kabul olunan somut olayda;
Yapılan yargılama neticesinde, sanık hakkında bedelsiz senedi kullanmak suçundan TCK’nın 156/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine hükmedildiği,
Vaki temyizler üzerine dairemizce yapılan inceleme sonunda, sanığın üzerine atılı suçun 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile 5271 CMK’nın 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında kaldığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği,
Sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlığın suçun vasfı ve nitelendirilmesine yönelik olduğu,
Şöyleki; Yukarıda açıklandığı şekilde sübut bulan eylemin, TCK’nın 156. maddesinde belirtilen bedelsiz senedi kullanma suçunu mu yoksa TCK’nın 157. maddesindeki basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği,
Kanaatimizce sanığın katılandan olan alacağına karşılık suça konu senet aslını iade etmesi gerekirken, katılana senedin renkli fotokopisini vermek suretiyle O"nu borcu ödendiğine ikna edip haksız menfaat temin ettiği, dolandırıcılık suçunun unsuru olan hileninde bu aşamada gerçekleştiği, bilahare elinde tuttuğu senedi icra takibine koymanın bedelin tahsile yönelik olduğu, icra müdürlüğüne yönelik hileli bir davranış olmadığı gibi senedin gerçek olup sahteliğinin ileri sürülmemesi karşısında, TCK’nın 158/1-d maddesinde belirtilen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı,
Bu haliyle eylemin TCK’nın 157. maddesinde belirtilen dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı anlaşıldığından sayın çoğunluğun suç vasfına yönelik değerlendirilmesine iştirak edilmemiştir.