10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8416 Karar No: 2016/15350 Karar Tarihi: 22.12.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/8416 Esas 2016/15350 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/8416 E. , 2016/15350 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Asıl dava, hak sahibine bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesine yönelik kurum işleminin iptali, birleşen dava ise, davacı kurum tarafından yersiz ödemelerin tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı (birleşen dava davalısı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Birleşen davaya yönelik temyiz incelemesinde; 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2016 yılı için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. Maddesindeki atıf nedeniyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 2190,00 TL olarak değiştirmiştir. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının alacağın tamamı gözetilmesi; tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması HUMK"nun 427. maddesi hükmü gereğidir. Somut olayda; birleşen davada hüküm altına alınan ve temyiz konusu yapılan tutar 1821,60 TL olup, yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan ve anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması hükmolunan miktar itibariyle mümkün bulunmadığından, davacı (birleşen dava davalısı) vekilinin birleşen dava yönünden temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla kesinlik nedeniyle REDDİNE, 2-Asıl davaya ilişkin temyiz incelemesinde ise; dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacı-birleşen dava davalısı"ndan alınmasına, 22.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.