14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17628 Karar No: 2020/7866 Karar Tarihi: 30.11.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17628 Esas 2020/7866 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/17628 E. , 2020/7866 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/03/2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın hükmen reddine ilişkindir. Davacı vekili, davacının murisi ..."nın 24.04.2005 tarihinde vefat ettiğini, Muris Hatice"nin murisi ......adına olan elektrik abonelikleri nedeniyle davalı şirketlerin alacaklarının bulunduğunu belirterek; murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılar Medaş ve Mepaş vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar Medaş ve Mepaş vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK"nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de muris ... ve kök muris İbrahim Teryaki"nin terekelerinin aktif ve pasifinin belirlenmesine yönelik olarak yapılan araştırma yetersizdir. Şöyle ki; Nevşehir Tapu Sicil Müdürlüğünün 23.05.2016 tarihli ve 1200531 sayılı yazısı ve Ürgüp Tapu Sicil Müdürlüğünün 20.05.2016 tarihli ve 118102 sayılı yazısında muris İbrahim"in adına taşınmaz kaydına rastlanmadığı bildirilmiş ise de, dosya içeriğinde mevcut olan Konya 9. İcra Müdürlüğünün 2012/2091 Esas sayılı dosyasında muris İbrahim adına kayıtlı bulunan taşınmaz bilgileri görülmüş, yapılan araştırmanın yeterli olmadığı anlaşılmıştır. Nüfus kimlik bilgilerinden faydalanmak suretiyle kök muris İbrahim Teryaki adına kayıtlı taşınmaz malvarlığı bulunup bulunmadığı ölüm tarihi esas alınmak suretiyle tespit edilerek terekenin aktifine eklenmelidir. Ayrıca; muris Hatice ve kök muris İbrahim adına ölüm tarihleri itibariyle bankalarda mevduatlarının bulunup bulunmadığı tespit edilmeden eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmelerinin de mümkün olmadığı, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacının sorumlu tutulması, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Medaş ve Mepaş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.