Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3799
Karar No: 2018/3855
Karar Tarihi: 16.10.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/3799 Esas 2018/3855 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2018/3799 E.  ,  2018/3855 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, eser sözleşmesi niteliğinde araç tamirinden kaynaklanmakta olup mahkemece davanın kısmen kabulüne ve fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen hüküm, yasal süre içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu kasko sigortalı ... plakalı aracı ile 14.09.2012 tarihinde ... ilçesinde yoldan çıkarak devrilmesiyle yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olay sonrası kaza yeri tutanağı düzenlenerek ardından sigortalı şirket tarafından sigorta eksperi alınarak hasar raporu düzenlendiğini, raporda hasar bedeli 59.737,81 TL olarak belirlendiğini ve bedel sigorta şirketi tarafından müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şerhi ile ödendiğini, hasara uğrayan aracın değerinin 75.000,00 TL olduğunu, söz konusu raporda belirtilen toplam hasar miktarının da 59.737,81 TL yedek parça tutarı ise 38.830,42 TL olduğunu, eksper tarafından onarılmayacak derecede hasar görmüş aracın onarımı gerektiği şeklinde rapor düzenlenerek ve belirtilen süreden çok daha fazla bir zamanda aracın onarımı tamamlandığından müvekkilinin zarara uğradığını, eksper raporunda aracın tamir süresi 15 gün olarak belirlendiğini ancak aracın 3 ay 3 hafta sonra teslim alındığını, müvekkilinin şirkette aracı ile birlikte çalıştığı ve aylık 6.500,00 TL gelir elde ettiğini, ancak aracın tamirde olduğu sürede müvekkilinin çalışmadığı için toplamda 21.500,00 TL kaybının olduğunu, aracın onarımı için gönderildiği serviste araçtaki motorun değiştirmesi gerekirken değiştirmediği için müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, müvekkili aracı servisten aldıktan sonra iki üç kez daha motordaki arıza nedeniyle sorun yaşadığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile eksper tarafından düzenlenen raporun fiili duruma aykırılığı nedeni ile aracın hasar onarımının hatalı ve uzun sürmesinden kaynaklanan gecikmelerden dolayı işe devam edememesinden şimdilik 21.500,00 TL"lik zararın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, hükmedilecek tazminatın kaza tarihine müteakip tamir süresi olan 15 günlük sürenin bitiminden itibaren gecikilen her gün için ticari faiz işletilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalılardan ..., dava konusu ... plakalı aracın hasar tespiti ile ilgili raporu da görevli sigorta eksperi olarak kendisinin düzenlediğini, davacının aracın tamirde kaldığı sürede uğramış olduğu zarara ilişkin kendisinin tamir süresi ile ilgili bir sorumluluğunun olmadığını, tamirin ne kadar süreyi içerdiği tamirleri yapacak servislerin iş yoğunlukları ve buna dayalı süre aşımları parça tedarikleri sigorta eksperlerinin sorumluluğunda olmadığını, davacının 6.500,00 TL kaybının olduğunun doğru olmadığını, aracın tamirinin gecikmesinde kendisinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, öncelikle husumet itirazının kabulü ile açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılardan ... savunmasında; dava konusu araçta meydana gelen hasardan sonra aracın kaportasını yapan usta ve aracın mekanik aksam tamirinin kendisi tarafından yapılmasının istendiğini, tamir ne kadar süreyi içerdiği ve tamirleri yapacak servislerin sıradaki iş yoğunlukları ve buna dayalı süre aşımları, parça tedariklerinin kendi sorumluluğunu içermediği gibi dava konusu aracın sahibinin bu aracın ilgili servise verilmesi arzu ve isteğininde bu uzatabileceğini, gecikmede servislerin bir ihmali bulunuyorsa bu durumda diğer servislerin sorumlu olacağı ve husumetin onlara yöneltilmesi gerektiğini, bu nedenle öncelikle davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, aracın motorunun taraflarından sigorta eksperlerinin de kontrolü altında tamir yapılarak çalışır vaziyette teslim edildiğini, aracın tamirinde aracın imalatçı firmanın kapanmış olduğundan bazı parçaların tedarikinde güçlük çekildiğini, davacının aylık 6.500,00 TL gelir kaybı olduğu iddiasının doğru olmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmayan teknik bilgi ve belgeye dayanmayan hususlar olduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle husumet itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılarca temyiz olunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair, davalılar ... ve ...’ın tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacı, günlük kâr kaybına uğradığını ileri sürerek dava açmış ve aylık kazancının 6.500,00 TL olduğunu belirtmesine rağmen ek rapor alınmadan ve bu konuda ibraz etmiş olduğu fatura ve belgeler dikkate alınmadan günlük kazancı 120,00 TL üzerinden hesaplama yapılması hatalı olup, bu nedenle mahkemece mali müşavir bilirkişi eklenmek suretiyle gerektiğinde davacının deftere tabi olduğu da gözetilerek, defter ve belgelerin geçmişe doğru incelenmesi, günlük net kazancın saptanıp 83 gün üzerinden hesaplanarak davanın sonuçlandırılması gerekirken yetersiz bilirkişi raporu dayanak alınarak hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Davalı ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak
    sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmasıdır. Somut olayda adı geçen davalı (...) yüklenici olmadığı gibi garantör sıfatınında ve akdi ilişkinin varlığı kanıtlanmadığı, sorumluluğunu gerektiren haksız fiilinin de bulunmadığı anlaşıldığından bu davalı bakımından pasif husumet nedeniyle reddi gerekirken kabülü yönünde hüküm kurulması doğru olmamış hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı yüklenicilerin tüm, davacı iş sahibinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 337,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."tan alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."a geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi