MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, bedelsiz senedi kullanmak
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın aralarındaki ticari ilişki nedeniyle dosya kapsamı itibariyle tanık olarak beyanı alınan ... "e 25.09.2009 tarihli 7.000 dolar bedelli bono verdiği, tanık ... "in de bonoyu sanık ..."e ciro ederek verdiği, katılanın suça konu senet bedelini sanık ..."in talimatı doğrultusunda sanık ..."ın hesabına PTT kanalıyla havale ettiği, buna rağmen sanık ..."in bedelsiz kalan bu senedi diğer sanık ..."yi ciro ederek verdiği, sanık ..."nin de tahsil etmek amacıyla senedi icra takibine koyduğu, böylelikle sanıkların fikir birliği içerisinde hareket ederek dolandırıcılık ve bedelsiz senedi kullanma suçlarını işledikleri iddia olunan olayda;
1-Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık ve bedelsiz senedi kullanma suçları ile sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları, tanık anlatımları, katılan beyanı ve diğer bilgi ve belgeler nazara alındığında sanıkların cezalandırılabilmeleri için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Katılanın aşamalarda değişmeyen istikrarlı beyanları, tanık anlatımları, katılanın beyanı ile uyumlu PTT ödeme belgesi örnekleri ve diğer bilgi ve belgeler karşısında ; sanığın bedelsiz senedi kullanmak suçundan mahkumiyeti yerine oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.