Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/27383
Karar No: 2019/12759
Karar Tarihi: 18.12.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/27383 Esas 2019/12759 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/27383 E.  ,  2019/12759 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, davalı ile arasında ... ili, .... ilçesi, T.... köyü, Karabağaltı mevkii, 6258 parsel üzerinde tesis edilecek B1 blok 1 nolu dairenin 80.000,00 TL bedelle satışı konusunda gayrimenkul satış sözleşmesinin akdedildiğini, bu bedelin yarısının peşin ödendiğini, bu sözleşmede anılı gayrimenkulün 15/04/2008 tarihine kadar bitirilip tesliminin taahhüt edildiğini, ancak zamanında teslim edilmediğini, daha sonra tarafların satılacak daire konusunda fikir değiştirip 80.000,00 TL yerine 111.000,00 TL bedelle aynı ana taşınmaz üzerinde B blok, zemin kat 3 nolu bağımsız bölümün aynı koşullarda satışı konusunda anlaştıklarını ve tapunun kaba inşaat haliyle 02/06/2008 tarihinde devredildiğini, aradan geçen süre zarfında dairenin tamamlanmadığı ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dairenin tamamlanmamasından kaynaklanan eksik işler bedeli için 25.000,00 TL, geç teslimden kaynaklanan zararı için 7.200,00 TL, manevi kayıplar için ise 5.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, bedelin eksik ödendiğini ve 1 nolu daire için imzalanan sözleşmenin 3 nolu daire için uygulanamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, görev yönünden yapılan bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın aldığı dairenin kararlaştırılan tarih ve kararlaştırılan nitelikte teslim edilmediğini, noksan bırakılan işlerin bedelinin ödenmesi gerektiğini iddia ederek maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir. Her ne kadar mahkemece, taşınmaz mevcut hali ile bilerek tapuda resmi senetle satın alındığına göre eksik işler bedelinin talep edilemeyeceği ve satın alınan daire ile ilgili resmi akitte teslim tarihi belirtilmediğinden kira tazminatı istenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı taşınmazı yükleniciden satın almış olup, yüklenici inşaa ettiği taşınmazdaki ayıplardan sorumludur.
    Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır.
    Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır.
    Yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere; malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir.
    Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal ya da hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal yada hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir. 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198/2’de) maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır.
    4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
    Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlğa bakıldığında; davacının binanın tamamlanmamasından kaynaklandığını iddia ettiği zarar, satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olup, davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü satın ve tapuyu devraldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği kuşkusuzdur. Ne varki, taşınmaz tamamlanmadığından teslimden söz edilemeyeceği gibi, davalı da cevap dilekçesinde ihbarın zamanında yapılmadığı savunmasında bulunmamıştır. Bu durumda, ayıp ihbarının süresinde olduğunun kabulu gerekir. O halde mahkemece, taşınmazda eksik bırakılan işlerden davalı yüklenicinin sorumlu olduğu ve bu hususların açık ayıp niteliğinde bulunduğu gözetilerek bir değerlendirme yapılıp, hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile bu talebin de reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına, BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi