21. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3449 Karar No: 2019/2821 Karar Tarihi: 11.04.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/3449 Esas 2019/2821 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2018/3449 E. , 2019/2821 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, maddi tazminatın atiye bırakıldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, manevi tazminatın ıslahla davaya eklenmesi mümkün olmadığından talebin reddine karar vermiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R
Dosyadaki temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Dava, 09.03.2009 tarihli iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, Davacının maddi tazminat talebi yönünden dava atiye bırakıldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, manevi tazminat talebi yönünden ise dava dilekçesinde manevi tazminat talep edilmediği, dava ile talep edilmeyen manevi tazminat alacağının ıslahla davaya eklenmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile ıslah talebinin reddine, davacı vekilinin manevi tazminat ile ilgili ayrı bir dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir. HMK’nun 176. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkânını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Öte yandan harca tabi davalarda her dava açılırken davalıdan başvurma harcı ile nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Gerekli harçlar alındıktan sonra dava dilekçesi esas defterine kaydedilir ve dava, dava dilekçesinin esas defterine kayıt edildiği tarihte açılmış sayılır. İnceleme konusu olan iş bu olayda manevi tazminata ilişkin talebi içerir ıslah dilekçesinin başvurma harcı ve nispi harç yatırılmak suretiyle mahkemeye verildiği anlaşılmaktadır. O halde dilekçenin bu haliyle bir ek dava dilekçesi olarak kabulü ile manevi tazminat istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 11.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.