13. Hukuk Dairesi 2017/8483 E. , 2020/3240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2014/414 esas 2016/521 karar sayılı davanın kısmen kabulüne/kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nin 2017/506-2017/486 karar sayılı kararının süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalının müteahhidi olduğu inşaattan 4.3.2010 tarihli sözleşme ile daire satın aldığını, davalının daireyi teknik şartnameye uygun olarak en geç 2010 yılı Aralık ayında teslim etmeyi, teslim etmediği takdirde gecikilen her ay için 1.000,00 USD gecikme tazminatı ödemeyi kabul ettiğini, ancak davalı şirketin halen dahi daireyi teslim etmediğini, 21.05.2014 tarihli ihtarname ile talepte bulunduğu halde sonuç alamadığını ileri sürerek ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile Ocak 2011 ila Mayıs 2014 arasında geçen süreye tekabül eden 40.000,00 USD"nin ihtaranmenin tebliğ tarihi olan 26.5.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacı ile sözleşme imzalanmış ise de davacının taşınmazı sözleşme tarihinden sonra 31.03.2010 tarihinde dava dışı şirketten tapuda devraldığını, dolayısıyla kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, 16.05.2012 tarihli yapı kullanma izin belgesinin yapının projeye uygun halde inşa edidiğini kanıtladığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 15.000 Amerikan Dolarının 26.05.2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı, taraflar istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, davacının istinaf talebinin kabulüne, davalının istinaf talebinin kısmen kabulüne, Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/414 Esas-2016/521 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 40.000 USD "nin 26.05.2014 tarihinden itibaren merkez bankasınca kısa vadeli mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile (yasal faiz oranlarını aşmamak kaydıyla) birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı eldeki dava ile geç teslim nedeni ile tazminat talep etmiş, davalı davanın reddini dilemiştir. İlk derece Mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararına karşı tarafların istinaf başvurusu üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 40.000 USD"nin 26.05.2014 tarihinden itibaren merkez bankasınca kısa vadeli mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile (yasal faiz oranlarını aşmamak kaydıyla ) birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. 3095 sayılı Kanunun yabancı para borcunda faiz başlıklı 4/a maddesinde sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanacağı öngörülmüştür. O halde, dava dilekçesinde yasal faiz talep edilmiş olması karşısında yasal faiz oranını aşmamak üzere, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranın uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, merkez bankasınca kısa vadeli mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile tahsil kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki; anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4. bendinde yazılı “ merkez bankasınca kısa vadeli mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile (yasal faiz oranlarını aşmamak kaydıyla )” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “yasal faiz oranını aşmamak üzere 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte” ibaresinin yazılmasına, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan 2.522,44 TL harcın temyiz edene iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 12/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.