Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10645
Karar No: 2021/8858
Karar Tarihi: 23.6.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/10645 Esas 2021/8858 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/10645 E.  ,  2021/8858 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

    Mahkemesi : ... 7. İş Mahkemesi

    Dava, sigorta başlangıç tarihinin ve 1479 sayılı kanun kapsamında sigortalılık süresi tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı davacı ve davalı Kurum vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davacı vekilince istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, dava dilekçesi ile sigortalının ilk işe girişinin 506 sayılı kanun kapsamında 15.11.1990 olarak bir günlük hizmet tespiti ile 1479 sayılı kanun kapsamında 28.12.1990 tarihinden itibaren sigortalı olduğunun tespitini,
    29.4.2019 tarihli 1. celse Mahkemece uyuşmazlığın; 15.11.1990 tarihinden itibaren hizmet birleştirme yapılıp yapılmayacağı ve davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 28.12.1990 tarihi olarak tespit edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu tespitinin yapıldığı,
    4.11.2019 tarihli 3. celse davacı vekili, 28.3.1990 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti ile 23.2.1993-10.11.2017 tarihlerini kapsayan süredeki şirket ortaklığı nedeniyle 1479 sayılı kanun kapsamında sigortalılık süresini talep ettiği ve aynı celsede verilen ara karar gereği Mahkemeye sunduğu yazılı beyanında, davacının 28.3.1990 sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti ile bu tarihten itibaren sigortalılık süresinin tespitini talep etmiştir.

    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili yapılan işlemlerde hukuka aykırı bir husus bulunmadığından davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemesince “... Davacının 1479 sayılı kanuna göre sigortalılık başlangıcı olarak 28/03/1990 tarihini talep ettiği görülmüş ise de; dosyada mevcut vergi dairesi yazı cevabına göre davacının 12/07/1992 tarihinde taksi durağı işletmeciliğine istinaden bulunan vergi kaydı neticesinde, 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa Bağ-Kur"lu olabilme yönünden 1479 sayılı yasanın 24. maddesinde öngörülen meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sigortalılığın oluşması için kendi nam ve hesabına çalışma olgusunu yeterli görmüş olduğundan davacının 12/07/1992 tarihinden itibaren sigortalı sayılması gerektiğinin tespitine dair davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...” gerekçesi ile, “... davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ,
    1-Davacının vergi kaydının başlangıç tarihi olan 12/07/1992 tarihinden itibaren sigortalı sayılması gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,...” karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince “...Somut uyuşmazlıkta, 1479 sayılı yasaya eklenen geçici 18. Madde hükmü dikkate alındığında bu kanunun yürürlük tarihi olan 02/08/2003 tarihinden itibaren davacının yasada belirtildiği üzere 6 ay içinde kuruma yazılı olarak başvurusunun bulunmadığı ve yine yasada belirtildiği şekilde 1 yıl içinde eksik primlerin ödenmediği, bu haliyle davacının talebine dair yasal şartların oluşmadığı anlaşılmıştır, Mahkemece davanın reddedilmesi gerekirken hatalı olarak talebin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş, Dairemizce davanın reddine karar verilmiştir.
    Bu açıklamalar doğrultusunda, istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında sınırlı inceleme sonucu, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kararın anılan yönden düzeltilmesine dair aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir...” gerekçesi ile, “...I)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
    II-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı Kanun"un 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,
    III)1-Davanın reddine,...” karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU NEDENLERİ
    Davacı vekili, 15.11.1990 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin davalı Kuruma verildiğini, bu tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti talebinin Kurumca reddedildiğini, davacının 3.10.2000 tarihi itibariyle 1479 sayılı kanun kapsamında esnaf bağkur sigortalılık tescili bulunduğunu, vergi-oda ve sicil kaydına göre davacının vergi kayıt başlangıcı olan 28.3.1990 tarihi olarak tespiti talepleri hakkında verilen red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
    Eldeki dosyada, davacı adına işveren ... Tarım Ürünleri San. Tic. Ltd.Şti. tarafından, çırçır fabrikası inşaatı işyerinde 15.11.1990 tarihinde işe girişini gösterir işe giriş bildirgesinin 30.11.1990 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumuna verildiği, Sosyal Güvenlik Kurumunun davacının yaşlılık aylığı tahsis talebini değerlendirirken bu işe giriş bildirgesinin ilgili dönem bordrosu verilmediği gerekçesi ile sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceğini bildirdiği, davacının 1479 sayılı kanun kapsamında ilk tescil talebinin tarihi net olarak okunamayan bağkur giriş bildirgesi ile yapılması üzerine 4.10.2000 tarihi itibariyle ilk tescilinin yapıldığı, 1479 sayılı kanun kapsamında ilk prim ödemesinin 15.10.2000 tarihinde olduğu, davacının 12.7.1992-31.12.1992 tarihleri arasında taksi durağı işletmesi nedeniyle şahsi vergi kaydının bulunduğu, 23.2.1993-10.11.2017 tarihleri arasında limited şirket ortaklığının bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı vekilinin, dava dilekçesi ile sigortalının ilk işe girişinin 506 sayılı kanun kapsamında 15.11.1990 olarak bir günlük hizmet tespiti ile 1479 sayılı kanun kapsamında 28.12.1990 tarihinden itibaren sigortalı olduğunun tespitini,
    29.4.2019 tarihli 1. celse uyuşmazlığın; 15.11.1990 tarihinden itibaren hizmet birleştirme yapılıp yapılmayacağı ve davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 28.12.1990 tarihi olarak tespit edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu tespitinin yapıldığı,
    4.11.2019 tarihli 3. celse davacı vekili, 28.3.1990 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti ile 23.2.1993-10.11.2017 tarihlerini kapsayan süredeki şirket ortaklığı nedeniyle 1479 sayılı kanun kapsamında sigortalılık süresini talep ettiği ve aynı celsede verilen ara karar gereği Mahkemeye sunduğu yazılı beyanında, davacının 28.3.1990 sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti ile bu tarihten itibaren sigortalılık süresinin tespitini talep ettiği davada, ilk derece Mahkemesince davacının vergi kaydının başlangıç tarihi olan 12.07.1992 tarihinden itibaren sigortalı sayılması gerektiğinin tespitine, bölge adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının celbi ile talep somutlaştırılarak, eldeki davada talebin; 15.11.1990 tarihli ilk işe giriş bildirgesine istinaden 506 sayılı kanun kapsamında bir günlük hizmet tespiti ve 1479 sayılı kanun kapsamında sigortalılık süresi tespiti mi yoksa sadece 1479 sayılı kanun kapsamında sigortalılık süresi tespiti istemi mi olup olmadığı netleştirilerek, talebe göre inceleme yapılmalı ve sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK"nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.6.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi