Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/27323
Karar No: 2019/12758
Karar Tarihi: 18.12.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/27323 Esas 2019/12758 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/27323 E.  ,  2019/12758 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACI-KARŞI DAVALI : ... vekili avukat ...
    DAVALI-KARŞI DAVACI :


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, avukat olduğunu, ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 25.02.2011 tarih, 2009/786 Esas ve 2011/71 Karar sayılı ilama konu dosyasında görev ifa ettiğini, mezkur dosyanın karara bağlanarak, davacısından 9.310,78 TL yasal vekalet ücretini almaya hak kazandığını, davalının, dosya karara bağlandıktan sonra, 20.04.2011 tarihli azilname ile kendisini haksız bir şekilde vekillikten azlettiğini, bu nedenle icra takibi başlattığını, davalı şirketin takibe haksız bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, asıl davanın reddini dilemiş, açtığı karşı davada ise fazla ödeme yaptığını ileri sürerek fazladan ödediği 9.615,00 TL"nin tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, davalı-karşı davacının ... 23. İcra Müdürlüğünün 2012/16646 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 1.579,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden sonra yasal faiz uygulanmasına, davacı-karşı davalının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine; karşı davanın kısmen kabülüne, 8.036,00 TL alacağın davacı-karşı davalıdan tahsiline, bu miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmamına, davalı-karşı davacının, icra inkar tazminatı talebinin, şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır.
    Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı, hükmün sonuç kısmında ise, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerektiği düzenlenmiştir.
    Somut olayda asıl ve karşı dava, avukatlık ücret sözleşmesinden kayanaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan ilk yargılamada asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraflarca yapılan temyizi üzerine, Dairemizin 2014/37063 esas, 2015/27974 karar sayılı ilamı ile “... Somut uyuşmazlıkta, mahkeme 20.02.2014 tarihli celsesinde yargılamayı bitirmiş ve kısa kararını vererek davanın kısmen kabulüne, karşı davanın da kısmen kabulüne, davacının ... 23. İcra Müdürlüğü"nün 2012/16646 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 1.579,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden sonra yasal faiz uygulanmasına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, gerekçeli kararda ise davanın kısmen kabulüne, davacının ... 23. İcra Müdürlüğünün 2012/16646 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 1.579,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden sonra yasal faiz uygulanmasına, davacının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine; karşı davanın kısmen kabülüne, karşı davanın 8.036,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, bu miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, böylece yukarıda açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında aykırılık oluşturulduğu anlaşılmakla HMK"nun 297/son madde ve fıkrası gereğince hükmün bozulması gerekmiştir. “gerekçesi ile bozulmuş, bozma sonrası mahkemece, bozma kararına uyulmuş, ancak yine kısa kararda asıl va karşı davanın hangi miktar üzerinden kabul edildiği belirtilmeksizin yalnızca asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne denmekle yetinilmiştir. Bozma ilamına uyulması halinde, bozma doğrultusunda taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğar, bu aşamadan sonra bozmanın gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, bozma ilamına aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 167,20 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi