10. Hukuk Dairesi 2016/16973 E. , 2016/15301 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum; 09.01.2007 tarihli iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan ödemelerden oluşan Kurum zararının tahsilini talep etmiş, mahkeme davayı kısmen kabul ederek, rücuan tazminata konu 20.835,53 TL iş göremezlik ödemesi, 1.308,00 TL tedavi giderleri ve 418,16 TL ilaç yardımı olmak üzere toplam 22.601,69 TL tazminatın sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı belediyeden alınarak davacı kuruma verilmesine, fazla telebin reddine, karar vermiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesi olup, davalının sorumluluğu kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. 506 sayılı Yasa"nın 26/1. maddesinde, kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı halinde işverenin rücû alacağından sorumluluğu olanağı tanınmıştır.
Somut olayda, davalı belediye, davacı Kurum tarafından başlatılan icra takibi sonucu dava konusu borcu ödediklerini belirterek, ödemeye ilişkin olarak düzenlenen ödeme emri belgesini dosyaya ibraz etmiştir. Mahkemece, öncelikle davalı belediyeden, yapıldığı iddia edilen ödemeye ilişkin ellerinde başkaca makbuz, dekont vs ödeme belgesi olup olmadığı sorulup, Kuruma yada icra dosyasına yapılan ödemelere ilişkin tüm belgeler getirtilerek, ödeme yapılıp yapılmadığı ve yapılmışsa ödeme tarihi tereddütsüz şekilde belirlendikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.