4. Hukuk Dairesi 2017/1726 E. , 2019/1022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Apartman Yönetimini temsilen ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... Tüketim Gıda Örnekleri ve Turizm San. Tic. ve diğerleri aleyhine 06/05/2005 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece tasfiye olması nedeniyle davalı şirket açısından davanın reddine, dahili davalılar açısından kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2015 günlü kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi dahili davalılar ... ve ... vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/02/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden dahili davalılar vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Davacının temyiz itirazları yönünden;
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı şirket yönünden tasfiye olması nedeniyle davanın reddine, dahili davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ile dahili davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalı şirketin, davaya konu apartmanda kiracı olduğunu, 12/04/2005 tarihinde davalının kusuru ile yangın meydana geldiğini, binanın temel kolonlarının zarar gördüğünü ve güçlendirilmesi gerektiğini, ayrıca bodrum ve zeminde de hasar oluştuğunu belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı şirket ile dahili davalılar vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, yangının çıkmasına malzemelerin depoda yanlış depolanmasının neden olduğu, dahili davalıların kişisel kusurlarının bulunduğu, tasfiyeye giren davalı şirket ile dava dışı ... Tük. Koz. ve Gıda Ürn. Paz. Tic. Ltd. Şti. arasında ortakları açısından organik bağ olduğu, TMK"nın 2. ve 50., TTK"nın 553. ve 602. maddeleri uyarınca zarardan dahili davalıların sorumlu olduğu, davalı şirketin tasfiye olması nedeniyle onun yönünden davanın reddinin gerektiği gerekçesiyle yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosya kapsamına göre; davalı şirket dava tarihinden sonra, ... 3. Noterliğinde onaylanmış 20/02/2009 tarihli ortaklar kurulu kararıyla tasfiye sürecine girmiş, bu karar 02/03/2009 tarihinde sicile tescil edilmiş, tasfiyeye ilişkin son ilan ise 20/03/2009 tarihinde yayınlanmıştır. ... 3. Noterliğinde onaylanmış 25/03/2010 tarihli ortaklar kurulu kararı ile de şirketin ticaret sicilden kaydının silinmesine karar verilmiş, anılan karar 01/04/2010 tarihli ... Gazetesinde ilân edilmiştir.
Şirketin tüzel kişiliği, ticaret sicilinden silinmesi ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketinin yeniden ihyası sağlanarak, tüzel kişilik aleyhine açılacak davalar ile usulsüzlüğün giderilmesi mümkündür.
Tüzel kişinin, tüzel kişiliğinin sona ermesi halinde taraf ehliyeti de sona erer. Ancak, tüzel kişiliği sona eren şirketin yeniden ihyası ile sicile kaydedilmesi halinde o tüzel kişi hakkında dava görülebilir. Şu halde mahkemece, davalı şirketin ihyası için davacı tarafa dava açmak üzere yetki ve süre verilmesi, bu davanın sonucunun beklenilmesi, şirketin ihyası ile taraf teşkinin sağlanması, sonrasında davacının talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeksizin davalı şirket hakkında yazılı şekilde davanın reddine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2-Dahili davalıların temyiz itirazları yönünden;
Yargılama sırasında davalı şirketin tasfiye edilmesi üzerine mahkemece yapılan araştırma neticesinde, davacının talebi ile şirket ortakları olan ... ile ... davaya dahil edilmişler ve mahkemece haklarında hüküm kurulmuştur.
Adı geçenler, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmemiş ve aleyhlerine usulüne uygun bir dava açılmamıştır. Gerek 1086 sayılı HUMK"da, gerekse 6100 sayılı HMK"da dahili davalı başlığı altında bir müessese düzenlenmemiştir. Davanın başında taraf olarak gösterilmeyen kişilerin, taraf yanında sonradan davaya dâhil edilmesi, ancak taraflar arasında mecburi dava arkadaşlığı mevcut ise mümkündür. Davalı şirket ile şirket ortakları ... ve ... arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayıp adı geçenler yasal hasım da olmadıklarından, dâhili dava yolu ile davaya hasım olarak eklenmeleri ve haklarında hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ... ile ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin dahili davalılara ve dahili davalılar yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin de davacıya yükletilmesine, temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 26/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.