Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13437
Karar No: 2016/23876
Karar Tarihi: 26.12.2016

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/13437 Esas 2016/23876 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 5846 sayılı Kanuna aykırılık suçundan hakkında açıklanmaması kararı verilen bir hüküm ile diğer tarihlerde işlenen suçlarda mahkum edilmiştir. 25.03.2006 tarihli suçtan açıklanmaması kararı verilen hüküm düzeltme istemiyle Daire tarafından düzeltilerek onanmıştır. Ancak, diğer suçlarla ilgili hükümler bozulmuştur. Bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında mağdurun toplum olduğu belirtilmiş ve suçların bir suç işleme kararıyla değişik zamanlarda işlendiği için iki ayrı zincirleme suçtan hüküm kurulması gerektiği vurgulanmıştır. Sanığın hükümleri nedeniyle hak yoksunluğuna hükmedilmiştir ancak Anayasa Mahkemesinin bazı maddeleri iptal etmesi nedeniyle yeniden değerlendirmenin yapılarak hükümlerin bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda uygulanması gereken kanun maddeleri şu şekildedir: 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1/a, TCK'nın 62. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 5101 sayılı Kanun, 1412 sayılı CMUK'un 322. ve 321. maddeleri.
19. Ceza Dairesi         2016/13437 E.  ,  2016/23876 K.

    "İçtihat Metni"



    5846 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda 25.03.2006 tarihli eylemine ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile 25.09.2006, 28.11.2006, 04.01.2007 ve 08.01.2007 tarihli eylemlerine ilişkin mahkumiyetine dair, ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 06/05/2013 tarih, 2007/840 Esas, 2013/262 Karar sayılı hükümlerin sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,
    Dairemizin 29.02.2016 tarih ve 2015/13084 Esas- 2016/2838 sayılı kararıyla;
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    I- 25.03.2006 tarihli suçtan kurulan hükme yönelik incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II- 25.09.2006, 28.11.2006, 04.01.2007 ve 08.01.2007 tarihli suçlardan kurulan hükümlere gelince;
    Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; sanık hakkında açılan ve şahsi irtibat nedeniyle birleştirilen 25.09.2006 tarihli suç ile 28.11.2006 tarihli suç; 04.01.2007 tarihli suç ile de 08.01.2007 tarihli suçların bir suç işleme kararıyla değişik zamanlarda işlendiği ve iddianame ile hukuki kesinti oluşacağı gözetilerek, iki ayrı zincirleme suçtan hüküm kurulması gerekirken, yazılı biçimde dört ayrı suçtan hüküm kurulması,
    2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
    I- MADDİ HATA DÜZELTME İSTEMİ NEDENLERİ
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.10.2016 tarih ve KD-2016/... sayılı yazısı ile;
    "... 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 06/05/2013 tarih, 2007/840 esas, 2013/262 karar ve bu dava ile birleşen 2007/578, 2007/468, 2006/1051 esas sayılı davalar bakımından ayrı ayrı 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi dikkate alınarak 5101 sayılı Kanun ile değişik, 5846 sayılı Kanun"un 81/9-1/a, TCK"nin 62. maddeleri uyarınca sonuç olarak 2 ay 15"er gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, birleşen 2011/204 esas sayılı dava bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
    Sanık müdafii hükmü mahkumiyet kararları bakımından temyiz etmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ise itiraz etmiştir.
    Suç tarihi 25/03/2006 olan, 2011/204 esas sayılı dava ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, itirazı inceleyen ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2013 tarihli, itirazın reddine dair kararıyla kesinleşmiştir.
    Yargıtay 19. Ceza Dairesi 29/02/2016 tarih, 2015/13084 esas, 2016/2838 karar sayılı ilamıyla, temyize tabi ve konu olmayan, 25/03/2006 tarihli suçtan kurulan hükmün düzeltilerek onanmasına, 25/09/2006, 28/11/2006, 04/01/2007 ve 08/01/2007 tarihli suçlardan kurulan hükümlerin bozulmasına karar vermiştir.
    Düzeltilerek onama kararı verilen 25.03.2006 suç tarihine ilişkin 2011/204 esas sayılı davanın kararı itiraza tabi olup, önceden kesinleştiğinden, ilamdaki I Nolu, 25.03.2006 tarihli suçtan kurulan hükme dair, fazla olan kısmın çıkarılması suretiyle maddi hatanın giderilmesi gerektiği düşünülmüştür.
    Yukarıda anlatıldığı üzere Düzeltilerek Onama kararı verilen ilamdaki I Nolu, 25.03.2006 tarihli suçtan kurulan hükme dair, fazla olan kısmın çıkarılması suretiyle maddi hatanın düzeltilmesi hakkında gereğinin takdiri ve yerine getirilmesi 5320 sayılı yasa 8/1 maddesi son cümlesi uyarınca saygı ile arz olunur." isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    II- MADDİ HATA DÜZELTME İSTEMİNİN KAPSAMI
    İstem, sanık hakkında, 25.03.2006 tarihli eylemine ilişkin verilen ve temyize konu olmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının düzeltilerek onanmasına dair, Dairemizin 29/02/2016 tarihli kararına ilişkin maddi hatanın düzeltilmesidir.
    III-KARAR
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/10/2016 tarih, KD - 2016/.. sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun"un 8. fıkrası uyarınca MADDİ HATANIN DÜZELTİLMESİ İSTEMİNİN KABULÜNE,
    2- Dairemizin 29/02/2016 gün ve 2015/13084 Esas 2016/2838 sayılı kararında yer alan "DÜZELTİLEREK ONANMASINA" ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle DÜZELTİLMESİNE, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 26/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi