Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/1167 Esas 2020/2119 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1167
Karar No: 2020/2119

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/1167 Esas 2020/2119 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2020/1167 E.  ,  2020/2119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, yargılama harcı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Taraflarca açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda, davacı-davalı erkeğin davasının reddine, davalı-davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmasına, davalı-davacı kadın yararına aylık 300 Türk lirası yoksulluk nafakasına, 3.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş, hükmün davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.02.2018 tarihli ve 2016/10796 esas, 2018/1306 karar sayılı ilamı ile “ Davacı-davalı erkek tarafından açılan ve reddedilen dava 04.01.2012 tarihinde kesinleşmiş olup, bu dava üç yıllık fiili ayrılık süresi sonunda açılmıştır. Bu durumda Türk Medeni Kanunu"nun 166/son maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Davacı-davalı erkeğin davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Şu halde ilk kararla kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarı davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle, yoksulluk nafakası ve maddi tazminatın miktarı yönünden davacı-davalı erkek yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple ilk derece mahkemesince usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde davalı-davacı kadın yararına aylık 350 Türk lirası yoksulluk nafakasına ve 5.000 Türk lirası maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacı-davalı erkeğin ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratma ve birlikte yaşamaktan kaçınma şeklinde gerçekleşen kusurlu davranışları davalı-davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmemektedir. Türk Medeni Kanunu"nun 174/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminatın koşulları oluşmamıştır. O halde, davalı-davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Bahar"a yükletilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Sabri"ye geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.03.2020 (Çrş.)











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.