Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 23.12.2014 günü temyiz eden davacı idare vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davalının yokluğunda duruşmaya başlanarak, davacı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; 1) Kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu belirlenen taşınmaza, münavebe ürünü olarak o yörede yaygın şekilde ekimi yapılan buğday ve kavunu esas alan asıl rapora göre hüküm kurulması gerekirken, kuru tarım arazisinde yetiştirilmesi mümkün olmayan domates ve kuru soğanı münavebeye alan ek rapora itibar edilerek hüküm kurulması, Kaldı ki; dava konusu taşınmazın yüzölçümüne göre bu büyüklükteki taşınmaza domates münavebesi esas alınarak değer biçilmesi için davalı tarafın dava konusu taşınmazda domates ürününü ekip hasat ettiğini toptancı halinden alınması gereken, satış belgeleri vs. gibi delillerle ispat etmeleri gerekir. Davalı tarafından bu hususta herhangi bir delil dosyaya sunulmadığından domates ürününün münavebeye alınması, 2) Üretim masraflarına idarecilik ücreti, bilinmeyen masraflar ve sermaye faizi eklenilmek suretiyle düşük bedel tespiti, 3) Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz eden davacı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.