12. Ceza Dairesi 2021/2452 E. , 2021/8189 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suça sürüklenen çocuk : ...
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.2016 tarih 2015/856 esas 2016/121 karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında, geceleyin hırsızlık ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından mahkumiyetine karar verdiği, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyizi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 16.09.2020 tarih 2020/14614 esas 2020/7780 karar sayılı ilamı ile hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet kararının onanmasına, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, suça sürüklenen çocuk lehine olan 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan uygulamanın değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan bozulmasına karar verildiği, mahkemenin, bozma kararı üzerine mahkemece bozmadan önce verilen kararda yer verilmeyen yeni gerekçeler gösterildiği ve bu itibarla mahkemenin verdiği kararın direnme kararı olmayıp bozmaya uyularak verilen yeni bir karar olduğu Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/11/2017 tarih 2017/12-456 esas 2017/488 sayılı kararından anlaşılmakla,
5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi olan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun, bu usule tabi olmayan nitelikli hırsızlık suçu ile birlikte işlendiği, aynı Yasanın 251/8. fıkrasında düzenlenen "basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde uygulanmaz." hükmü uyarınca; ayrıca 5271 sayılı CMK’nın 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Yasa ile değişik 251. maddesinin 7. fıkrasında basit yargılama usulünün yaş küçüklüğü halinde uygulanamayacağının hüküm altına alındığı anlaşılarak yapılan incelemede;
Olay tarihinde 16 yaşında olan suça sürüklenen çocuğun, arkadaşları ile birlikte, dayı dedikleri yaşça büyük ...’in sevk ve idaresindeki araç ile mesire yerine gittikleri, araç içinde bira içtikleri, saat gece 00:00 sıralarında araç sahibi mağdurun araçtan inmesi ile onun bilgi ve rızası dışında, suça sürüklenen çocuğun aracı kaçırdığı, araçta bulunan tanık ... Enes"in ifadesinden anlaşıldığı üzere suça sürüklenen çocuk ..."ın alkollü olarak hızlı şekilde araç kullandığı, araç ile patinaj yaptığı, aracı kaydırdığı, hatta otomobili yoldan geçmekte olan iki kişiye çarpmaktan son anda kurtardığı, bu sırada polis ihbar hattına ...plakalı aracın tehlikeli bir şekilde kullanıldığı ihbarının yapıldığı, polis ekibinin söz konusu aracın peşine düştüğü, yapılan ikazlara rağmen suça sürüklenen çocuğun durmadığı ve kaçmaya devam ettiği, yaşanan kovalamaca sonucunda suça sürüklenen çocuğun ... noterliğinin bulunduğu sokakta kendiliğinden durduğu, görevlilere hitaben ""araç sahibi bana tecavüz edecekti, ben de araca binerek yanından kaçtım"" dediği, aracı kullanmaya başlamasından yaklaşık 2 saat sonra yapılan ölçümde, suça sürüklenen çocuğun 0.88 promil alkollü olduğu (Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Dairesi uygulamalarına göre her saat başı alkol miktarının 0,15 promil düştüğü dikkate alındığında, tanık, mağdur ve suça sürüklenen çocuğun ifadelerine göre yaklaşık 1.18 promil alkollü olarak araç kullandığı) olayda;
Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından sosyal yönden inceleme yaptırılması ve mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; suça sürüklenen çocuğun temyiz inceleme tarihi itibariyle 21 yaşında olduğu, belirtilen eksikliğin telafisinin suça sürüklenen çocuğun yaşı itibariyle imkansız bulunduğu ve dosyaya bir katkı sağlamayacağı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir..
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafinin alkol miktarı itibari ile suçun oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 23.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.