Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/15412 Esas 2013/14163 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15412
Karar No: 2013/14163

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/15412 Esas 2013/14163 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, ehliyetsizlik, ikrah ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali, tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, ehliyetsizlik iddiası kabul edilerek tapu iptal ve tescile karar verilmiştir. Ancak, mahkemece gerekli araştırma ve incelemenin yapılmadığı, yanılgılı değerlendirme sonucu hüküm kurulduğu belirtilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile
- 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi
1. Hukuk Dairesi         2013/15412 E.  ,  2013/14163 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/11/2012
    NUMARASI : 2008/523-2012/637

    Yanlar arasında görülen tapu  iptali  ve  tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece  davanın  kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı  tarafından  yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;                                           
    Dava, ehliyetsizlik, ikrah ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, ehliyetsizlik iddiası kabul edilerek tapu iptal ve tescile karar verilmiştir.
    Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden;davacının miras bırakanı olan H. T."nın 06.05.2008 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak oğlu olan davacı M. A. T. ile davalının babası olan diğer oğlu F.T."yı bıraktığı, murisin 15.06.2005 tarihinde malik olduğu 160 ada, 210 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 3 nolu bağımsız bölümü oğlu F."nin kızı ve torunu olan davalı H."ye ölünceye kadar bakma akti ile temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, miras bırakanın akit tarihinde ehliyetsiz olduğunu, ayrıca tehdit edilerek, iradesinin  sakatlanması sonucunda işlem yaptığını, yapılan temliki işlemin de mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında iptal ve tescil, olmazsa tenkis isteğinde bulunmuştur.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 11.04.1990 tarih, 1990/1-152-236 sayılı kararında da belirtildiği üzere, davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur.
    Bu halde mahkemece önem sırası dikkate alınmak suretiyle her bir hukuki sebep yönünden araştırma yapılması zorunludur.
    Ehliyetsizlik iddiası kamu düzeni ile ilgi olduğuna  göre ehliyetsizlik iddiasının öncelikle  dikkate alınması ve incelenmesi gerekir. Yapılacak inceleme sonunda kayıt malikinin ehliyetli olduğunun saptanması halinde ise sırasıyla  davada dayanılan diğer sebepler yönünden gerekli araştırma yapılması gerekeceği kuşkusuzdur.  Somut olaya gelince, miras bırakanın malik olduğu 210 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 3 nolu bağımsız bölümü 15.06.2005 tarihinde torunu olan davalıya ölünceye kadar bakma akti ile yapılan temlikin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğu iddiası üzerine Mahkemece Adli Tıp Kurumundan aldırılan 21.12.2011 tarih, 4251 sayılı raporda ""miras bırakanın 12.05.2006 tarihinde fiil ehliyetine sahip olmadığı"" şeklinde görüş belirtildiği, söz konusu raporda esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de; söz konusu bakım aktinin 15.06.2005 tarihinde yapıldığı, oysa raporda dava dilekçesinde hatalı  olarak belirtilen 12.05.2006 tarihi işlem tarihi olarak esas alınarak, murisin 12.05.2006 tarihinde fiil ehliyetine sahip olmadığı yönündeki  rapora  itibar  edilerek ancak  tarihteki hata  farkedilmeyerek hüküm  kurulmuştur.
    O halde; Mahkemece davaya konu işlem tarihi olan 15.06.2005 tarihi itibarıyla miras bırakanın hukuki ehliyete haiz olup olmadığının tespit ettirilerek, ehliyetsiz olduğunun tespit edilmesi halinde kabulüne karar verilmesi, bu  tarih  itibarıyla murisin ehliyetli olduğunun tespiti halinde ise ikrah olgusunun irdelenmesi, ikrah hukuksal nedeni  sabit görülmezse, muris muvazaasına dayanan isteğin değerlendirilmesi ve muvazaanın da ispat edilememesi halinde ise son olarak tenkis talebi yönünden araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.   
    Hal böyle olunca; yukarıda değinilen hususlar ve sıralama çerçevesinde gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma, yanılgılı değerlendirme ile  yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.10.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.