15. Ceza Dairesi 2014/24507 E. , 2017/11094 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Özel belgede sahtecilik suçundan; her bir sanık hakkında verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması (üçer defa )
Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan; her bir sanık hakkında verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması (ikişer defa )
Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-j-son, 62, 52/2-4, 3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından sanıklar hakkında verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar ile nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A)-Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
5271 sayılı CMK"nun 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMUK"nun 264.maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE,
B-Sanıklar ... ve ... ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanık ... ile Serap Kababıyık"ın evli oldukları, sanık ..."in ise adı geçen sanıkların akrabası olduğu, sanık ... in ... Genel Müdürlüğü Kanalizasyon ve Atık su Arıtma Tesisleri Daire Başkanlığı"nda çalıştığı, sanıkların kredi çekebilmek amacıyla birlikte hareket ederek ... Genel Müdürlüğü"nde memur olarak görev yapan ..." ya ait 2007 Kasım dönemi maaş bordrosunu ele geçirdikten sonra ... ya ait ismi silip yerine sanık ... Kababıyık ın ismini yazdıkları, ... Uyanık isimli memurun imzasını taklit ederek onayladıktan sonra bu maaş bordrosu ile ... Değirmiçem Şube Müdürlüğü"ne ... ... adına 15.000 TL bedelli kredi talebinde bulundukları, kredi talebinin katılan banka tarafından uygun görülerek ... .." a ödendiğinin iddia edildiği somut olayda, sanıkların atılı suçu işlediklerine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsilik görülmemiştir,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-j-son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken önce 5 gün adli para cezası belirlenmesi, daha sonra da haksız elde olunan yararın iki katının esas alınarak hükümde karışıklığa neden olunması,
2- 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıkları müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın tamamen hükümden çıkartılarak yerine, “Sanıkların, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-j-son maddesi gereğince 1500 gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince cezalarından 1/6 oranında indirim yapılarak 1250 gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun"un 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL"den hesap edilmek üzere sonuç olarak 25.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına” ifadeleri yazılmak ve hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına” denilmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C) Sanık ... .... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanık ... ... savunmasında, diğer sanık ... ... adına havale geldiğini, gidip çekmeleri gerektiğini söylemesi üzerine ... ile birlikte giderek bankadan parayı çektiğini, atılı suçtan haberinin olmadığını savunduğu, sanık ... ... da adı geçen sanığın bankadan ne şekilde para çekileceği konusunda bilgisi olmadığını söyleyerek ... ... beyanlarını doğrulaması karşısında, sanık ... ... suç işleme kastı bulunduğuna ya da diğer sanıkların eylemlerine bilerek iştirak ettiğine ilişkin mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak somut delil elde edilemediği gözetilmeden atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hüküm verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.