16. Hukuk Dairesi 2014/3342 E. , 2014/5418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... İlçesi, 176 ada 49 parsel sayılı 464,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, paylı olarak ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... taşınmazın bir bölümünün adına tescili istemi ile dava açmıştır. Davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 25.09.2013 tarih 3013/9657-8942 esas ve karar sayılı ilamı ile onanmış davacı vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
Davacı, taşınmazın babalarından kaldığını, mirasçılar arasında taksim yaptıklarını, taksime göre taşınmaz ifraz edilerek kardeşi ... adına tapuya tescil edildiğini, babalarından kalan başka bir taşınmazı ise üçüncü kişiye sattıklarını, kardeşi ... in paraya ihtiyacı olması sebebiyle kendisine düşen parayı ona verdiğini, karşılık olarak dava konusu taşınmazdan yaklaşık 60 metrekare kadar bölümünün kendisine verildiğini, bu sebeple 1980 yılından beri bu bölümün kendi zilyetliğinde olduğunu ileri sürmüştür. Davalı, taşınmazı tapudan satın aldığını, kendisine ve kardeşi ... a ait bölümler ile birleştirilerek kadastroda adlarına paylı olarak tespit ve tescil edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davacı, davalı olarak yalnızca ..."i göstermiş, taşınmaz başında yapılan keşifte davacının tanık olarak gösterdiği, daha sonradan davaya dahil edilen diğer tespit maliki ...; davacının iddia ettiği bölümün aralarında yapmış oldukları anlaşmadan dolayı davacı tarafından kullanıldığını bildirmiş, yerel bilirkişi ... 1983 yılından bu yana taşınmazın davacı ... tarafından kullanıldığına bizzat şahit olduğunu beyan etmiştir. 3402 sayılı kadastro Kanunu"nun 13/B-b maddesinde; "zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına" tespit ve tescil edileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre çekişmeli bölümün 1983 yılından bu yana kullandığı anlaşılmaktadır. Çözümlenmesi gereken sorun davacının bu kullanımının anılan madde kapsamında malik sıfatıyla zilyet mi olduğu yoksa fer"i zilyet mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Ne var ki; dinlenen yerel bilirkişilerin beyanları soyut nitelikte olup olayı çözmeye yeterli değildir. Bu durumda mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, davacının tanığı olan ancak taşınmaz maliki olarak davaya dahil edilen ... yerine tanık bildirmesi için usulüne uygun şekilde verilecek süre sonucunda göstereceği tanığı ile diğer tanığı İbrahim Karadoğan dinlenerek, Naci Karadeniz tarafından çekişmeli taşınmaz bölümünün davacıya ne sebeple verildiği, davacının taşınmaz üzerinde fiili hakimiyetini ne şekilde sürdürdüğü hususlarında olaylara dayalı olarak beyan alınmalı, beyanlar arasında çelişki olduğu taktirde yöntemine uygun şekilde giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden tarafların aralarındaki taksime göre düzenlenen ifraz krokisi kadastro paftası ile, çakıştırılarak çekişmeli taşınmaz bölümünün ifraz krokisinde nereye tekabül ettiğinin gösterilmesi istenilmeli, davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-b maddesi koşullarının oluşup oluşmadığı, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle belirlenmelidir. Hal böyle olunca; mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin karar düzeltme istemleri belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile Dairemizin 25.09.2013 tarih 3013/9657-8942 Esas ve Karar sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz ve karar düzeltme harçlarının talep halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.