13. Ceza Dairesi Esas No: 2011/34374 Karar No: 2013/5150 Karar Tarihi: 06.03.2013
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/34374 Esas 2013/5150 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuk Mahkemesi, sanıkların hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetine karar vermiştir. Mala zarar verme suçundan tayin edilen 800 TL adli para cezası kesindir ve temyize açık değildir. Hüküm, diğer suçlar için ise bozulmuştur çünkü uzlaşma işlemleri yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, sabıkasız yaşları küçük sanıklar hakkında yetersiz gerekçelerle uygulanmayan kanun maddeleri ve hükümlerin eksiksiz değerlendirilmemesi gibi nedenlerle hatalıdır. Bozma kararıyla birlikte, sanıkların ceza süresi yönünden kazanılmış hakları korunmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı TCK'nın 50/5. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1 maddesi, CMK'nın 253/4 maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesi, 5395 sayılı ÇKK'nın 23. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 231/6a-b-c maddeleri, TCK'nın 51. maddesi.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/34374 E. , 2013/5150 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I- Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde: Mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 800 TL adli para cezasına ilişkin hükmün 5237 sayılı TCK."nın 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmolunan cezanın türü ve miktarına göre, 1412 sayılı CMUK"un 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1 maddesi gereğince kesin olması nedeniyle hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II- Sanıklar hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince: Sanıkların sosyal inceleme raporlarının aldırılmama gerekçesine göre, tebliğnamenin bu yönden bozma isteyen düşüncesi benimsenmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Suç tarihi itibarıyle çocuk sanıklara isnat edilen suçların uzlaşma kapsamında olduğu, soruşturma ve kovuşturma aşamasında müştekinin zararını gidermeye hazır olduklarını söyleyen sanıkların kanuni temsilcilerine CMK"nın 253/4 maddesi gereğince uzlaşma teklif edilmesi gerektiği, müştekinin uzlaşma konusunda soruşturma ve kovuşturma aşamasında beyanının alınmamasına ve müştekiye gönderilen uzlaşma davetiyesindeki uzlaşma ihtaratına dair matbu yazının okunaksız olması karşısında CMK"nın 253 ve 254 maddelerindeki usule uygun şekilde uzlaşma işlemleri yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Sanıkların eylemini gece sayılabilecek bir zaman diliminde gerçekleştirmesine rağmen, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmaması, 3-Sabıkasız yaşları küçük sanıklar hakkında kişilik özellikleri ve geçmişteki halleri biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan ve 5395 sayılı ÇKK"nın 23. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 231/6a-b-c maddelerinde belirtilen nesnel koşulları karşılamayan yetersiz gerekçeyle aynı yasanın 231/5. maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 4-Sabıkasız, yaşları küçük sanıklar hakkında kişilik özellikleri ve geçmişteki halleri biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan ve UYAP kayıtları biçimindeki yetersiz gerekçeyle ertelemeye ilişkin TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanıkların ceza süresi yönünden kazanılmış haklarının korunmasına, 06.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.